Bilimkurgu Ön Okuma Ön Okuma

Ön Okuma: “Rocannon’un Dünyası” – Ursula K. Le Guin

Rocannon’un Dünyası

Yazar: Ursula K. Le Guin
Orijinal Adı: Rocannon’un Dünyası (Rocannon’s World)
Çevirmen: Tûba Çele
Sayfa Sayısı: 133
Metis Yayınları – Kasım 1995 (4.Basım Nisan 2018)

Rocannon’un Dünyası, Ursula K. Le Guin’in 1962’de yayımlanan ilk öyküsünden sonra yayınlanan ilk romanıdır. 1966’da yayınlanmıştır.

Fomalhaut II gezegeninde üç ırk bir arada yaşıyordu. Oldukça geri teknolojik düzeyleri ama telepatik güçleri olan bu ırklar arasındaki barışı yüzyıllar boyunca korumuşlardı. Ta ki “Yıldızlordları” gelene kadar. Rocannon bu “Yıldızlordları”ndan biriydi.

Fomalhaut II’de antropolojik bir araştırmayı yöneten Rocannon, bilinmeyen bir düşmanın saldırısıyla gezegende yalnız, silahsız ve tüm ulaşım, iletişim olanaklarından yoksun kalınca, araştırmasına konu olan insanlardan yardım istemek zorunda kaldı. Şimdi ilkel ve uygar, araştıran ve araştırılan bir arada, gezegende barışı korumak için çalışacaktı.

 

ÖN OKUMA

GİRİŞ

KOLYE

Yıllarca ötedeki gezegenlerde – adı olmayan, insanların yalnızca Dünya olarak adlandırdığı, tarihi olmayan, geçmişin mitten ibaret olduğu, geriye dönen bir araştırmacının birkaç yıl önce yaptığı şeylerin tanrısallaşmış olduğu gezegenlerde – gerçeği efsaneden nasıl ayırt edebilirsiniz? Anlamsızlık, ışık hızıyla yol alan gemilerimizin kapattığı zaman boşluğunu karartır ve belirsizlikle oransızlık bu karanlıkta ayrık otu gibi biter.

Bir adamın, çok değil birkaç yıl önce böyle adsız, yarı bilinen bir dünyaya gitmiş olan, Birlik’e bağlı sıradan bir bilim adamının öyküsünü anlatmaya çalışırken, insan kendini binlerce yıllık harabeler arasında dolaşırken kâh iç içe geçmiş yapraklar, çiçekler dallar, sarmaşıklar arasında yol almaya çalışıyorken aniden son derece düzgün bir tekerleğe veya cilalanmış bir temel taşına rastlayan, kâh sıradan, güneşin aydınlattığı bir eşikten girip içeride karanlığı, alevin olanaksız bir şekilde titreyen ışığını, bir mücevherin pırıltısını, bir kadının kolunun kıpırdayışını şöylece gören bir arkeolog gibi hissediyor.

Gerçeği efsaneden, doğruyu doğrudan nasıl ayırt edebilirsiniz?

Rocannon’un öyküsünde mücevherin, kısacık görülen mavi pırıltının sırası yeniden gelecek. Biz şuradan başlayalım.

 

Galaktik Alan 8. No.62: FORMALHAUT II.

Gelişmiş Zekâlı Yaşam Biçimleri: İlişki Kurulan Türler:

1. Tür:

A) Gdemler: Gelişmiş zekâlı, tümüyle insangillerden, geceleri ortaya çıkan, 120-135 cm. boylarında, açık tenli, siyah saçlı mağara adamları. İlişki kurulduğunda bu insanların kastlardan oluşan, aralarında kısmi telepati kurabildikleri, oligarşik kentsel bir toplumları ve teknolojiye yönelik Erken Çelik kültürleri vardı. 252-254 arasındaki Birlik araştırması sırasında teknolojileri Endüstriyel, C Noktası’na ilerledi. 254’te Kiriendenizi Bölgesi’nde yaşayan topluluğun ileri gelenlerine otomatik olarak kullanılan (New South Georgia’ya gidip dönmek üzere) bir gemi sunuldu. Statü C-Bir.

B) Fianlar: Gelişmiş zekâlı ve tümüyle insangillerden, yaklaşık 130cm. boyundalar, gündüzleri ortaya çıkıyorlar, gözlemleri genelde açık tenli ve açık renk saçlı. Kurulan kısa ilişkide ortak köy ve göçebe yaşamları olduğu, aralarında kısmi telepati kurabildikleri görüldü, ayrıca kısa menzilli Telekinesis (zihin gücüyle cisimleri hareket ettirme) yetenekleri olduğuna dair göstergeler var. Teknolojiden uzaklar, ele geçirilemezler, en düşük düzeyde ve değişken bir kültürleri var. Şu anda vergilendirilemezler. Statü E-Kuşkulu.

2. Tür

Liular: Gelişmiş zekâlı, tümüyle insangillerden, gündüzleri ortaya çıkan, yaklaşık 170cm. boyunda olan bu tür kale/köy toplumu olarak yaşıyor, geniş bir soydan geliyorlar, teknolojileri duraklamış (Bronz), feodal-destansal bir kültürleri var. Toplum yatay olarak iki alt ırktan oluşuyor: a) Olgyiolar, “orta-insanlar”, açık tenli, siyah saçlılar; b) Angyalar, “lordlar”, çok uzun boylu, koyu tenli, sarı saçlı-

“O bunlardan işte,” dedi Rocannon, Zeka Sahibi Yaşam Biçimleri – Kısaltılmış Cep Rehberinden başını kaldırıp müzenin uzun salonunda orta yerde duran çok uzun boylu, koyu tenli, sarı saçlı kadına bakarken. Parlak saçları bir tacı andıran kadın hareketsiz ve dik duruyor, camekanın içindeki bir şeye bakıyordu. Çevresinde huzursuz ve sevimsiz dört cüce kıpırdanıp duruyordu.

“Fomalhaut II’de mağaralıların dışında bu insanların da olduğunu bilmiyordum.” dedi müzenin müdürü olan Ketho.

“Ben de bilmiyordum. Burada, hiç ilişki kurulmamış, ‘Doğrulanmamış’ türler bile sıralanmış. Daha derinlemesine bir araştırma yapmak için oraya girmenin zamanı gelmiş de geçmiş galiba. Neyse, hiç değilse şimdi kadının ne olduğunu biliyoruz.”

“Keşke kim olduğunu bilmenin bir yolu olsaydı…”

 

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



avatar

Kayıp Dünya

Kayıp Dünya Editörleri tarafından yayınlanmaktadır.

Yorum Yapılmamış

Yorum yazmak için tıklayın