Fantastik Edebiyat Makale İnceleme Kitap İncelemeleri Makale

Grisha Evrenine (Grishaverse) Bir Bakış


Bu yazımda genç yetişkin edebiyatını yakından takip edenlerin bildiği ancak geniş kitlelere “Gölge ve Kemik” Netflix dizisi ile ulaşan Grisha evrenine detaylı bir bakış sunmayı amaçlıyorum.

Serilerin yazarı Leigh Bardugo, İsrail’de doğmuş ancak Los Angeles’ta büyümüştür. Yale Üniversitesi İngilizce bölümü mezunudur. Yazar olmadan önce makyaj artistliği ve gazetecilik yapmıştır.

Bu evrende geçen toplamda 7 adet eser var.

İlk seri Grisha üçlemesi olarak geçiyor: Gölge ve Kemik (Shadow and Bone), Kuşatma ve Fırtına (Siege and Storm), Çöküş ve Yükseliş (Ruin and Rising). Bu evrene dalmak için en uygun kitaplar bunlar. Olayların geçtiği dünyaya dair tüm ana bilgileri bu seride bulabiliyorsunuz. Yazarın ilk romanları olduğu için çok kullanılan “seçilmiş kişi” ve “aşk üçgeni” temaları ana metni üzerinde taşıyor.  Bu seride Birinci Ordu’da kartograf olan Alina’nın kendisinin de haberinin olmadığı gizli gücünü keşfetmesini ve kendini entrikaların içinde bulmasını okuyoruz.

Üçlemeyi, Kargalar Meclisi (Six of Crows), Sahte Krallık (Crooked Kingdom) ikilemesi takip ediyor. Önce ikilemeyi tercih ederseniz üçlemedeki  olaylara referans verildiği için sürpriz bozanlarla (spoiler) karşılaşacaksınız. Bu romanlarda Amsterdam benzeri bir şehir olan Ketterdam’daki yer altı dünyasına hâkim olmaya çalışan bir çeteyi görüyoruz. Rus etkileri azalıp Viktoryen steampunk etkileri ise artıyor.

Yara İzi Kralı (King of Scars) ve Rule of Wolves (Henüz çevrilmedi) ikilemesi de üçlemeden sonra geçtiği için yine sürpriz bozanlar içeriyor. Bu seride Ravka Prensi’nin hayatına odaklanılmış diyebiliriz.

Son iki eser ise “Dikenlerin Dili” (The Language of Thorns) hikâye kitabı ile “The Lives of Saints” isimli dini bir kitap. “Dikenlerin Dili” bu evrende geçen 4 hikâyeyi barındırıyor. “The Lives of Saints” ise ilk üçlemede adı geçen bir kitap ve Grisha evrenindeki azizleri anlatıyor. Böylece Bardugo yarattığı evreni zenginleştirmiş oluyor.

Grisha serisini okumaya veya izlemeye başladığınızda ilk gözünüze çarpan şey, Çarlık Rusyası ile Doğu Avrupa etkileri olacaktır. Her şeyin merkezinde Ravka ülkesi bulunmaktadır. Ravka’nın güneyinde Shu Han, evet Çin etkisi, kuzeyde ise Fjerda, evet İskandinav, ülkeleri bulunuyor ve Ravka her ikisiyle de devam eden bir savaş halinde. Bunun yanında ülkeyi doğu-batı olarak ortadan ikiye bölen “Karanlıklar Diyarı” (Shadow Fold) Ravka’nın işlerini iyice zorlaştırmakta. Doğu Ravka yani Kralın yaşadığı taraf savaşı sürdürebilmek için batının desteğine ihtiyaç duyuyor.

Karanlıklar Diyarı seneler önce Black Heretic isimli bir Grisha tarafından yaratılmış. Oldukça geniş bir alanı kaplıyor ve içerisinde Volcra adı verilen korkunç canavarlar var. Doğu ve batı arasında geçiş sadece bu diyar üzerinden oluyor ama tahmin edersiniz ki çok tehlikeli. Geçişler gemiye benzeyen araçlarla yapılıyor. Gemileri rüzgâr hâkimi Grishalar yürütüyor. Volcralar ışığa ve gürültüye geldiği için her geçiş başlı başına bir olay. Herkes Karanlıklar Diyarı’nın yok edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ama bunu ancak bir sun summoner yani güneş elçisi bir Grishanın yapabileceğine inanılıyor. Ancak yüzyıllardır kimse bir güneş elçisi görmediği için de bunun efsane olduğu düşünülüyor. İlk kitap da aslında güneş elçisinin ortaya çıkmasıyla başlıyor.

Ravka, Lantsov Monarşisi tarafından yönetiliyor. Kral, doğudaki başkent Os Alta’daki Büyük Saray’da yaşıyor. Grishalar’ın yaşadığı ve okuduğu yer ise “Küçük Saray”.

Sürekli savaşta olan bir ülkenin elbette ki büyük bir orduya ihtiyacı var. Ravka’nın da iki ordusu var; Birinci Ordu Grisha olmayan vatandaşlardan oluşurken, İkinci Ordu grishalardan oluşuyor. İkinci Ordu’nun başında Karanlıklar Efendisi yer alıyor. O güneş elçisini aksine karanlığı yönlendirebilen bir grisha.

Peki, bu kadar adı geçen Grishalar kim?

Ravkalı çocuklar küçük yaşlarda Grisha olup olmadıklarının anlaşılacağı bir teste tabi tutuluyorlar. Bu testi geçenler Küçük Saray’da yoğun bir eğitim görüyorlar. Sonra da İkinci Ordu’ya katılıp savaşa gidiyorlar.

Grishaların büyücü olmadıklarını kesinlikle söyleyebiliriz. Maddeyi en küçük elementi seviyesinde manipüle edebilen kimseler demek daha doğru. Buna “küçük bilim” (small science) da deniyor. Grishalar manipüle ettikleri elementlere bağlı olarak doğuyorlar. Bu elementler hava, su, toprak veya insan vücudu olabiliyor. Tek bir hareketle ateş yaratıyor veya bir insanın kalbini durdurabiliyorlar. Bir Grisha tek bir elemente bağlı oluyor.

Grishaların sınıflarına yakından bakalım:

Grishalar üç sınıfa ayrılıyor:

  1. Corporalki
  2. Etherealki
  3. Materialki

Corporalki içerisinde Cellatlar (Heartrenders) kişinin kalbini veya diğer organlarını kontrol edenler, Şifacılar (Healers) ne olduğu belli bir sınıf ve Terziler (Tailors) kişilerin görünümünü belli bir süreliğine değiştirebilen grishalar var.

Etherealki içerisinde ise daha çok doğadaki elementleri kontrol edenleri görüyoruz. Rüzgârın Hâkimleri (Squallers), Ateşin Hâkimleri (Inferni), Dalgaların Hâkimleri (Tidemakers).

Materialki (Fabrikatörler Sınıfı) içinde Durast; metal veya kumaş gibi materyalleri değiştirenler ve Alkemi; kimyasal maddelerle uğraşanlar yer alıyor.

Netflix’in dizi uyarlaması kitaplar ile ne kadar paralel?

Dizinin ilk sezonunun olay örgüsü Grisha üçlemesinin ilk kitabını temel almış. Ancak Kargalar Meclisi kitabıyla tanıştığımız hırsızlar bir yan olay örgüsü ile ana hikâyeye eklemlenmiş. Bu da diziyi daha hareketli ve izlenebilir kılmış. Bu düzenleme yazarın da olduğu bir ekip tarafından yapıldığı için de kesinlikle göze batmıyor. Kitap ile dizideki önemli bir diğer fark da başkarakter Alina’nın etnik kökeninin çeşitliliği artırmak için dizide Shu-han olarak değiştirilmesi. Bu da yazarın kendi talebi ile yapılan bir değişiklik.

Eğer diziyi sevdiyseniz 2. sezon onayını sessizce alınmış olduğunu öğrenmek sizi mutlu edecektir.

 

Kaynakça:

 

 

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



avatar

Müge İNCE

1983 yılında Adapazarı’nda doğdu. Liseyi İzmir’de okudu, üniversiteyi İstanbul’da. Spekülatif kurguya olan aşkı Alice Harikalar Diyarında ve Jules Verne ile başlayıp Yüzüklerin Efendisi ile devam etti. Şiir ve makale yazmayı çok sever. Diğer gizli kimlikleri; anne, pazar araştırmacı, bira ve viski aşığı.

Yorum Yapılmamış

Yorum yazmak için tıklayın

Son Yazılarımız

44. Sayı Spotify’da

44. Sayı Spotify'da