Hayal gücü, doğrusal bir zaman akışına mahkum insanı, bulunduğu ‘an’ın dışında var olan veya olabilecek tüm alternatif zaman ve gerçekliklere taşıyan bir yetenektir. Bu yetenek, insan ve hatta insanlık kavramlarını tanımlayan özelliklerden biri olagelmiştir. Örneğin, Amerikalı antropolog Augustín Fuentes, The Creative Spark: How Imagination Made Humans Exceptional adlı kitabında insanların diğer canlılardan ayıran şeyin bir şeyi hayal edip sonra onu gerçekleştirebilme gücü olduğunu belirtmiştir.
İnsanın hayal gücünü kullanarak yarattığı, gerçek olgulara ve durumlara dayanan ama gerçek olmayan yapılandırılmış düşünceye ise kurgu adı verilmektedir. Bugün durduğumuz noktadan bakıldığında gelecek, bir kurgudur. Alman filozof Hans Vaihinger, bu durumu “bütün düşünce ve eylemler kurgudan faydalanır” şeklinde ifade etmiştir[1]. Vaihinger’in ifadesinde, insanın eyleme geçmeden önce eylemi kendi düşünce ve değer sistemi doğrultusunda bir gelecek projeksiyonu içinde hayal ettiği ve bunun ardından eyleme geçtiği düşüncesi vurgulanmaktadır. Bu yazının konusu, geleceğin iki kurgusu olan fütürist kurgu ve bilimkurgunun benzerlik ve farklılıklarını ele alarak birbirleri ile olan ilişkilerinin incelenmesidir.
Fütürizm
Geleceğin nasıl olacağı sorusu 18. Yüzyıla kadar kâhinlerin, peygamberlerin ve astrologların cevapladığı bir soruydu[2]. Gelecek hakkında yazmak bir tabu gibiydi ve bu tabunun temelinde geleceğin bilinmesinin imkansızlığı düşüncesi yer almaktaydı. Avrupa’da başlayan aydınlanma çağı ile birlikte ilerlemecilik, felsefenin popüler kavramlarından biri haline geldi. Tarihin tekerrürden ibaret olmadığı ve kümülatif bir sürecin toplumları geleceğe taşıdığı fikri insanları gelecek hakkında düşünmeye ve kurgular üretmeye teşvik etti. Ama asıl patlamanın endüstri devrimi ile yaşandığını söylemek mümkün. Buharlı makinelerin keşfi, vapur, tren, uçak gibi ulaşım araçlarının kullanılmaya başlanması, telgraf ile uzak mesafeler arasında iletişim kurulabilmesi gibi teknolojik gelişmeler, gelecek hayalinin sembolik dünyasında köklü değişimlere yol açtı. Bugün gelecek hakkında her tür spekülasyonu tarif etmek için kullandığımız fütürizm kavramı da 20. yüzyılın başlarında bu devasa dönüşümün tam ortasında dünyaya geldi.
İtalya’da şair Thomas Marinetti öncülüğünde bir edebiyat akımı olarak ortaya çıkan fütürizm; hızla yayılarak politika, resim, heykel, sinema, tiyatro, şiir, mimari gibi birçok alanda etkisini göstermiştir. Fütüristler, hız, şiddet, makine, gençlik, endüstri, savaş ve gürültü gibi kavramları yeni estetik değerler olarak ilan etmiş, değişimi çalışmalarının odağına almışlardır. Onlara göre eskiye ait olan her şey değişimin önünde engeldir. O halde yıkılmaları gerekmektedir. Zaman içerisinde fütüristlerin keskin söylemleri yerini daha yumuşak ve ılımlı bir ifade biçiminde bırakmış, ancak “geleceği planlayarak buna ilişkin alternatif senaryolar üretmek” hedefini her daim korumuştur. Bu nedenle fütürist çalışmalar, gelecek çalışmaları olarak da adlandırılmaktadır.
Fütürist Kurgu ve Bilimkurgu
Hem fütürist kurgu, hem de bilimkurgunun bugün gerçekleşen eyleme gelecek perspektifinden ışık tutma girişimi olduğunu söylemek mümkündür. Ancak bunu yaparken bazı noktalarda ayrışmaktadır. Peki fütürist kurgu ve bilimkurgu hangi noktalarda ayrışmaktadır? Öncelikle anlaşılması gereken nokta, fütürist yaklaşımın semantik derinlikten ziyade geleceğin temsilini odağına aldığıdır. Fütürizm geçirdiği evrimsel süreç içerisinde daima geleceğin teknolojisini gündelik hayatın kodları içerisinde aktarmak için gerek edebi gerek diğer sanat dallarını bir ifade aracı olarak kullanmıştır. Bu anlamda eserin sanatsal değeri hep ikinci plandadır. Önemli olan kaçınılmaz değişim ve dönüşümlerin ifade edilmesidir. Gerekirse ifade biçimlerinde de devrim yapılması, bu sürecin bir parçasıdır.
Bilimkurgu ise, gelecek tahayyülünü mutlak öngörü olarak ele almaz. Kimi zaman binlerce yıl sonrasında teknolojinin ortadan kalktığı, insanın veya insan dışı canlıların ilkel yaşam sürdüğü bir geleceği kimi zamansa binlerce yıl öncesinde yaşamış bir dünyalı ya da uzaylı uygarlığı anlatabilir. Odağında sanatsal derinlik vardır. İçinde bulunduğu çağın sosyal, politik, ekonomik ve kültürel dinamiklerini ifade eden temsilleri, gelecek kurgusu içerisinde sahnelemek en önemli amacıdır.
Fütürist kurgu ile bilimkurgu arasındaki bir diğer farklılık kullandıkları modellerdir. Fütürist kurgu mantıksal model, bilimkurgu dramatik model kullanır[4]. Model kavramı en genel anlamıyla gerçeğin kopyalanmasıdır[5]. Modeller, olgular hakkında belirli bir bakış açısı üzerinden düşünmeyi teşvik ederler. Modellerin amacı, “belirli koşullar altında bir nesne veya sistem nasıl hareket eder” sorusunun cevabını göstermektir. Fütüristlerin kullandığı mantıksal model, geleceğin neye benzeyeceğini tahmin etmek için bugünün teknolojisi ve bilgi birikimini kullanarak mantıksal çıkarımlar yapmak üzere inşa edilir. Bilimkurgunun kullandığı dramatik model ise teknoloji ve diğer değişiklikler sonucunda değişmiş bir gelecekte insanların nasıl davranacağını kurgulayan ve bunu günümüz okuyucularına ikna edici şekilde aktarmayı hedefleyen bir modeldir. Bu model, günümüz insanının davranış kodlarının günümüz dünyası tarafından şekillendirildiğini de dikkate alır.
Bir diğer farklılık da gelecek tahminleridir. Fütürist kurgunun asıl amacı geleceği doğru tahmin etmektir. Bu nedenle teoriler formüle eder. Bilimkurgu ise hayal gücü ile geleceğe yön verecek teorileri yaratır. Bu anlamda fütürist senaryo kötü bir bilimkurgu gibi görünür, edebi açıdan zayıftır[6]. Fütürist kurgunun başarısı, gelecekte yaşanması muhtemel problemlere yönelik çözümlerin etkinliği ile ölçülür. Ama bir bilimkurguda fütürist tahminlerin kötü olması çok önemli değildir. Çünkü bilimkurgu çözümlerin peşinde değildir. Muhtemel problemler karşısındaki insan tutumlarını aktarmak, belirli durumlarla nasıl yüzleşileceğinin stratejisini ve ilkelerini ortaya koymak amacındır.
Bilimkurgunun, edebi açıdan tatmin edici ve kendi içinde tutarlı olması yeterlidir. Bu anlamda iyi bir bilimkurgunun geleceği doğru tahmin etmemesi, onun değerini ortadan kaldırmaz. Bilimkurguda yazar, karakterinin hikayesini destekleyen, kendi içinde tutarlı bir muhtemel gelecek dünyası inşa eder. Gelecek sahnesi, insan eyleminin anlamını çözmek için kullanılan sembolik yapılardır. Fütürist kurguda ise kendi içinde tutarlı bir gelecek dünyasını tarif etmek için hikaye inşa edilir. Yani bilimkurguda hayal edilen dünya hikayeyi desteklerken, fütürist kurguda hikaye hayal edilen dünyayı desteklemektedir.
Son olarak fütürist kurgu ile bilimkurgu arasında geçmişle bağı açısından bir ayrım bulunmaktadır. Bilimkurgu geçmiş ile bağını koparmak bir yana geçmişten beslenirken, fütürist kurgu, geçmişin izlerini silmeyi ilerlemenin en temel aracı olarak görür. Fütürist bakış kendi kökenlerini dahi geçmişe terk ederken, bilimkurgu, fütürist kurgunun alana kattığı öğelerden beslenmesini de bilmiş ve zenginleşerek büyümeye devam etmiştir.
Dipnotlar:
[1] Vaihinger, H., 2009. The Philosophy of ‘As if’: A System of the Theoretical, Practical and Religious Fictions of Mankind,
[2] Alkon, P.K., 1988. Origins of Futuristic Fiction, The University Of Georgia Press, Athens and London, sf.3.
[3] The heart of real science fiction is a story that is about people and ideas.
[4] Elkins, C., 1976. Science Fiction versus Futurology: Dramatic versus Rational Models.
[5] https://www.egitimdebilimtarihi.org/2018/05/20/bilimsel-bir-yontem-olarak-modelleme/ (erişim tarihi: 14.07.2021)
[6] https://archive.ieet.org/articles/cascio20140321.html (Erişim tarihi: 23.07.2021)
Okuduğunuz için teşekkürler
Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.
Üzerine hiç düşünmediğim konularda düşünmemi sağladı bu yazı. Teşekkür ediyorum =)
Değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim 🙂
Cok faydali bir yazi oldu benim icin. Sanirim yazdigim oykulerin bircogu futurizm ve bilim kurgu arasinda bir noktada ve benim icin gelecekte olusmasi cok muhtemel (ve kotu) bir senaryoyu doru tahmin edip, onunla ilgili uyarilar vermek onemli bir hedef. Ancak bu yaziyi okuduktan sonra eski oykulerimi karistirinca gercekten de sanatsal degerin ikinci planda kalabildigini goruyorum. Belki ikisinin arasi mumkundur, sanatsal futurist bir yazi akimi… Oykuden ve karakter derinliginden odun vermeden olasi gelecegi tartisabilen… Bunlari dusundurttugun icin tesekkur ederim.
Değerlendirmeniz için çok teşekkür ederim. Bence fütürizm ve bilimkurguyu birbirinden beslenen iki alan. Fütürist kurgular, bilimkurgudan faydalandığı gibi çok başarılı fütürist bilimkurgular da var. Ben sadece genelde aynı olduğu düşünülen iki kavramı biraz açmaya çalıştım.
Eğer yazı size faydalı olabildiyse ne mutlu bana 🙂
Esaslı bir karşılaştırma olmuş, ellerinize sağlık. ‘Bilimkurgunun, edebi açıdan tatmin edici ve kendi içinde tutarlı olması yeterlidir. Bu anlamda iyi bir bilimkurgunun geleceği doğru tahmin etmemesi, onun değerini ortadan kaldırmaz.’ Bu çok önemli ve doğru bir tespit. Bugün Jules Verne’i H.G. Wells’i çok iyi fütüristler oldukları için değil iyi bilim kurgu yazarları oldukları için okuyoruz.
Çok teşekkür ederim. “Bugün Jules Verne’i H.G. Wells’i çok iyi fütüristler oldukları için değil iyi bilim kurgu yazarları oldukları için okuyoruz” kesinlikle öyle. Geleceği doğru tahmin etmediği halde bilimkurgunun en önemli eserleri arasında sayılan onlarca kitap, dizi ya da film var.
Bununla beraber, eklemek gerekir ki; zamanının gelecek tahminlerini cesurca karşısına almış ve bu zengin hayal gücü ile teknolojiye ilham kaynağı olmuş bilimkurgular da var. 1903 yılında banka müdürü Henry Ford’un kredi talebine “Atlar her zaman kullanılacaktır. Otomobil ise ancak geçici bir moda olabilir”, diye karşılık verirken, aynı yıllarda Jules Verne Dünyanın Hakimi kitabında hem havada, hem karada hem denizde seyahat edebilen araçlardan bahsediyordu. İşte bu nedenle fütüristlerin bilimkurgudan öğrenecekleri ya da ilham alacakları çok şey var 🙂
‘İşte bu nedenle fütüristlerin bilimkurgudan öğrenecekleri ya da ilham alacakları çok şey var 🙂’ Çok haklısınız. Tahmin, öngörü bilim kurgunun işlevlerinden biri sayılabilir belki ama bu işlev bilimkurgunun diğer işlevlerini gölgede bırakmamalı. Bilimkurgu gelecek kadar hatta bazen daha da çok bugünle, şimdiyle ilgili bir tür aynı zamanda. Evet, geleceği tahmin etmek değil de geleceğe ilham vermek hatta geleceği tasarlamak, şekillendirmek… Verne’in Ay’a Yolculuk romanı bunun en bilinen örneğidir belki: Verne tahmin etmedi ilham verdi 🙂 Bir de Bradbury’nin dediği gibi gelene karşı uyarma, geleceğin yıkımlarına karşı insanlığı uyanık kılma işini de üstleniyor bilimkurgucular.