Çizer: Leonora Carrington (1917-2011)
Fantastik Makale Ormanın Ötesi

HERMES’İN DÜZENİ – DARK AGES MAGE – IV

“Erginlenme, usun açıklayamadığı gizemleri sezgiyle kavrama olup çok derin bir süreçtir. Ruhla bedenin yavaş yavaş dönüşmesidir. Erginlenmiş, gizemcinin katlandığı güçleri denetim altına alır.”
Foucault Sarkacı – Umberto Eco

.

İlk nefes sözcük oldu. Sonra sözcük beden buldu ve karanlığın içinden zihinlere güneş gibi doğdu. Onlar, bilgeliklerini harflere, sayılara ve şekillere döktüler. Binlerce yılın birikimiyle fildişi kuleler inşa ettiler. Onlar, sözcüğün kendisi oldu ve Hermes’in Düzeni dünyanın tüm gizemini aydınlattı.

Hermes’in Düzeni’nin başlangıcı M.Ö. 2000’li yılların öncesine dayanır. Rivayete göre Nil kıyılarında eski Mısır’ın rahipleri ve kralları, yazının ortaya çıkışıyla birlikte1 diğer güç sahibi olanlardan daha farklı ve yeni teknikler geliştirmiş, ilk Hermetikler olduğuna inanılan Djhowtey ve eşi Sesheti, Hermetik sihrin ilk örneklerini yaratmıştır. Sonraki yüz yıllarda Djhowtey, Mısır toplumunda Tanrı Thot2 olarak kabul edilmiş, eski yunan alimleriyse kendi tanrıları Hermes ile bir tutmuşlardır. Böylelikle Hermes’in Düzeni’nin ilk hali olan Thot Kültü ortaya çıkmıştır. Kimi rivayetlerdeyse, Hermes’in Düzeni’nin Hermes Trimegistes (Üç Kere Büyük Hermes)’ten geldiği söylenir.

Hermetik düşünce ve sihir, zaman içerisinde tüm Akdeniz havzasına yayılmış, buradaki kültürlerle zenginleşerek aydınlanmasını sürdürmüştür. Pisagor ve ondan etkilenen Sokrat ve Plato gibi sihir kullanıcıları, kült üzerinde büyük etki bırakır. Kült’ün bilgeliğinin ilk büyük eseri; yine bir Hermetik olduğu söylenen Büyük Üstat3 Kral Süleyman’ın inşa ettiği tapınaktır.

Büyük İskender’in M.Ö 4. yy.’da bilinen dünyanın büyük bölümünü fethettiği dönemde Thot Kültü’nün ve Hermetik düşüncenin ana yapısı oluşur. Helenistik dönemin, farklı kültürleri bir araya getirmesi sonucu birçok inanç, gelenek ve düşünce akımı, Hermes’in ideolojisi içinde kendi yerini alır. Kült, Kabala ve Yahudi gizemciliğinden de etkilenir. Bu birleşim, Hermes’in sihir ve evren üzerindeki teorilerinin belkemiğini oluşturur. Roma İmparatorluğu zamanındaysa Kült, Avrupa’da Roma tanrısı Merkür’ün ismiyle anılır4.

Thot Kültü, İmparatorluğun yayıldığı her diyara kendi bilgeliğini de götürür ve gitmiş olduğu toprakların gelenek ve inançlarından beslenerek zengin bir birikim oluşturur. Aynı dönemde Hermetik inancı ve görüşleri içeren, 17 tomardan oluşan “Corpus Hermeticum” yazılır. Bu eserin özünde; bilgiye olan sonsuz saygı ve bilgi paylaşımının yüceliği mesajı vardır. Araştırmak, daima gerçek olana ulaşmak için çalışmak ana amaçtır. Çünkü bilgi sonsuz gücün kaynağıdır.

M.S 412’de Merkür Kültü’nün Roma’da yasaklanmasıyla her şey tersine döner. Hıristiyanlık, imparatorluk içinde hızla gelişir. Birçok Hermetik, Kült’ün temel ideolojisine ters düştüğü için bu dine karşı çıkar, geriye kalanlarsa kabul ederek Hıristiyanlığı Hermetik sihrin merkezine koyar5. Çekişme, M.S 415’te Hermetik sihirbazların merkezlerinin başında gelen İskenderiye Kütüphanesi’nin bağnaz Hıristiyan akıncılar tarafından yok edilmesi ve yine bir Hermetik olan kütüphaneci Hypatia’nın öldürülmesiyle savaşa dönüşür. O günden sonra Hermes ile özellikle İlahi Sesler arasında zaten zayıf olan bağlar tamamen kopar.

Batı Roma’nın çöküşünün ardından Thot Kültü de büyük ölçüde dağılır. Hermetikler çökmekte olan karanlık orta çağda dünyanın birçok köşesine gizlenip gözlerden kaybolur. Sihir uygulamalarını devam ettirseler de, kültün geçmişi, öğretileri ve eserleri geçen zaman içinde unutulmaya ve yok olmaya başlar. Vestfalya’lı6 bir sihirbaz olan Trianoma’nın öncülüğünde ve 731 yılında efendi Bonisagus’un desteğiyle Hermetikler arasında bir birliğin oluşması için çalışılır. Bonisagus’un buluşu olan “Parma Magica”7 sayesinde, yapılacak bir toplantı için güven ortamı sağlanır. Araştırmalar, yapılan seyahatler ve çabalar sonucu 767 yılının kış dönümünde 12 Hermetik üstat toplanır ve Hermes’in Kodunu8 benimser. Böylelikle 12 Hermetik gelenek, Hermes’in Düzeni’nin 12 evini kurmuş olur. Bunlar:

  • Bjornaer Evi (Kurucusu: Leydi Bjornaer, biçim değiştiricilerin evidir.),
  • Bonisagus Evi (Kurucusu: Lord Bonisagus ve Leydi Trianoma, bilgelerin evidir.),
  • Criamon Evi (Kurucusu: Lord Criamon, kahinler evidir.),
  • Diedne Evi (Kurucusu: Leydi Boann Diedne, druidler evidir.),
  • Flambeau Evi (Kurucusu: Lord Tempus Flambeau, Düzen’in silah gücüdür, ateş elementine hükmetmek en büyük özellikleridir.),
  • Jerbiton Evi (Kurucusu: Lord Augustus Alexander Jerbiton, filozof ve şairler evidir.)
  • Mercere Evi (Kurucusu: Lord Henri Mercere, politikacılar evidir.),
  • Merinita Evi (Kurucusu: Leydi Merinita, peri mistiklerinin evidir. 9),
  • Quaesitor Evi (Kurucusu: Lord Guernicus, yargıçlar evidir.),
  • Tremere Evi (Kurucusu: Lord Tremere, entrika ve casuslar evidir.),
  • Tytalus Evi (Kurucusu: Lord Tytalus, generaller evidir.) ve
  • Verditius Evi’dir (Kurucusu: Lord Verditius, zanaatkarlar ve mucitler evidir.).

Birliğin kurulmasıyla Düzen’in temel kanunları ve anlaşmazlıklar sonucunda ortaya çıkabilecek bir sihir düellosunun ölümle sonuçlanmaması için “certamen” kuralları belirlenir. 876’da Doissetep10 ele geçirilir. Sonraki yüz yıllarda Doissetep, Hermes’in en büyük kalesi, eğitim ve strateji merkezi durumuna gelir. 11 ve 12. yy.’larda Hermes’in Düzeni, Ahl-i-Batin ile yakın ilişkiler kurarak Müslüman ve orta çağ Arap dünyasının kültürünü, bilgisini ve gizemlerini öğrenir. Bir Hermetik olan Lorenzo Golo’nun “Kitab al Alacir’i” 11 bulmasıyla bilimde yeni ufuklar açılır. Hermes öğretisi, Avrupa’da filizlenen üniversitelerin kurulmasını ve gelişmesini sağlar. Fakat bu gelişime rağmen, bölünmüşlük ve güce ulaşma hırsı yüzünden evler arasındaki liderlik mücadelesi zamanla büyük bir iktidar savaşına dönüşür.

848’de aralarında en zayıf ve en gençleri olan Tremere, Düzen’i entrika ve zor kullanarak tek başına ele geçirmeye kalkışır, fakat başarısız olur. 1003-1012 yıllarında evler arasında Hizip Savaşı başlar12. Tremere’in entrikalarının etkisiyle infernalist olmakla suçlanan druidler evi Diedne, Quaesitor ve Flambeau Evlerinin desteğiyle yok edilir. Tremere Evi, 1022’de vampirizmi13 benimser. Bu skandal 1199’da ortaya çıkar. Aynı yıl Tremere’e karşı savaş ilan edilir ve Massasa14 Savaşı başlar. Yüzyıl kadar süren savaş, Tremere Evi’nin gizemli bir şekilde kaybolmasıyla sonuçsuz kalır ve Hermes tarafında verilen ağır kayıplardan dolayı da bilinen Hermetik sayısı 100’ün altına iner. İkinci büyük darbeyse; 1210’da kendilerine zanaatkar-masonlar15 adını vermiş bir grup sihirbazın Hermes’in güçlü kalelerinden biri olan Mistridge’e saldırması ve yok etmesidir. Günümüzde Teknokrasinin ilk oluşumu olan bu küçük grubun böyle bir saldırıyı hiç zorlanmadan yapabilmiş olması, saldırının arkasında Tremere’in yardımı olduğu ve Evin hala varolduğu söylentilerinin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Buna rağmen Hermes direnmesini bilir ve gelişimini sürdürür.

Orta çağda hiyerarşisi en sıkı olan mistik kardeşliktir. Sihir uygulamalarının iki yolu vardır. İlki; her evin sihir öğretisi kendine özgüdür. İkincisi de; her evin ortaklaşa paylaştığı sihir öğretilerinin bulunmasıdır. Sadakat, zeka, bilgelik ve sanatın elementlerinde (sihir öğretisi için kullandıkları tabirdir) başarılı olma arzusu tipik özellikleridir. Hiyerarşi, en düşükten en yükseğe sırasıyla çırak, öğrenci, uzman ve usta-üstat16 şeklindedir. Hermetikler, her seviyede farklı eğitim aşamalarından geçer. Çıraklığın üç seviyesini tamamlayıp, en sonunda uygulanan sınavdan hayatta kalmayı başaranlar öğrencilik statüsü kazanır. Öğrenci, Hermes’in içyapısına ve politik dünyasına adım atmış olur. Yeterli seviyeye ulaşan bir öğrenci, uzman aşamasına gelip kendi özgürlüğünü kazanır.

Hermetik sihrin felsefesi, evrensel üç katmandan oluşur; inanç, mantık ve noesis. İnanç, hislerin ve duyuların katmanıdır. Mantık, düşüncenin ve bilimin anahtarıdır. İdealin gerçeğe dönüşmesi için zihnin çaba sarf etmesidir. Son katman noesis, mantığın ve duyuların ötesidir. Gerçeğin ve her şeyin özünün merkezidir. Bu üç elementle, Hermetikler insanın kendini geliştirebileceğini, kendi sınırlarını aşabileceğini düşünür. Bu, mükemmel insana ulaşma arzusudur.

Sihirsel eğitiminde üç temel aşama vardır; goetia, theurgia ve magia. Goetia, en düşük seviyedeki, gücün en kısıtlı olduğu eğitim aşamasıdır. Öğrenci, sihri kullanmaktan çok onun kaynaklarını ve yöntemlerini öğrenir. İkinci seviye olan theurgia’da; öğrenci yavaş yavaş sihri algılamaya başlar. Son seviye, noesis katmanını anlamayı sağlayan magia’dır. Sihrin en yüksek seviyesidir. Hermetikler, bu aşamada büyüyü17 terk edip gerçek sihirde yoğunlaşırlar.

Bu katı eğitim ve sistematik yapıdan dolayı Hermetikler kendilerini “Magus Rex” 18 kabul ederler. Aşırı gelenekçidirler. Hermes’in Düzeni’ni en eski sihir geleneği, diğer grupları da sihir yaptıklarını zanneden zavallı şarlatanlar olarak görürler. Bu küçümseme ve kendini beğenmişlik, öteki gruplarca sevilmemelerine ve istenmemelerine sebep olur. Buna üstatlar ve öğrenciler arasındaki hırs ve iktidar çekişmeleri de eklenince Hermes, sihirbaz tarihinin en büyük yıkımlarını yaşamıştır. Süleyman Tapınağının yıkılışı, İskenderiye kütüphanesi’nin yağmalanması, Tremere’in vampirizme geçişi ve Mistridge gibi çok güçlü bir kalenin sadece birkaç sihirbazın önderlik ettiği çapulcu sürüsüyle yakıp yıkılması bunlara iyi birer örnektir. Hırs ve kibir Hermetiklerin gözlerini daima kör eder.

Ana hatlarıyla Eski Mısır, Yunan ve Helen inanışları, Yahudi gizemciliği, gnostisizm ve Arap simyasıyla karışmış bu zengin gelenek, gücünün kaynağını sihri formülleştirdikleri Modus’tan19 öğrenir ve Forma’yı20 kullanarak Anima’ya (yaşamın yaratıcı ve hükmedici gücü), Corona’ya (zihnin, duyuların ve algının güçleri), Primus’a (sihir enerjisi vis, yani öze hükmedici güçler) ve Vires’a (elementlerin yıkıcı güçlerine) hükmeder.

Dipnotlar:
1: Burada yazı derken sadece fonetik alfabeler değil, hiyeroglif gibi resim yazıları da kastedilmektedir.
2: Thot: İbis (bir tür kuş) başlı Mısır Tanrısı. Yazıcıların ve büyücülerin piridir. Yazıyı ve takvimi icat etmiştir. Tanrıların bir tür başkatibidir. Ra’nın kalbi ve Menfis tanrısı Ptah’ın (zanaat tanrısı) dilidir.
3: Burada üstat kelimesini archmage terimi yerine kullandım.
4: Thot Kültü’nün Avrupa’daki ismidir.
5: Gnostik akımların doğuşunda etkili olmuştur.
6: Almanya’da bir eyalet.
7: Parma Magica – Aegis Magicus: Sihirsel Kalkan anlamına gelir. Belirli bir alan içerisindeki tüm sihir gücünü etkisiz hale getirir.
8: Pax Hermetica – Code of Hermes.
9: Söylentiye göre Leydi Merinita yarım kan peridir.
10: Doissetep: Hermes’in Düzeni’nin dünya üzerindeki en büyük merkezi. Tarih öncesi dönemlerde Kwa Hu in Lan Na Thai isimli kuzey Taylant’ın Sihirbaz Kralının inşa ettiği söylenir. Terk edildikten sonra bilinmeyen infernealist bir sihirbaz tarafından ele geçirilip M.S 781’de Nemrut Dağına taşınmıştır. 876’da Bonisagus, Flambeau, Quaesitor ve Tytalus Evleri birleşerek infernalist sihirbazı yok eder ve Doissetep’i şeytani güçlerden temizlerler. 891’de yerleşir ve kaleyi İspanyol Pirenelerine taşırlar.
11: Kitab al Alacir: Ünlü simya kitabıdır. Sihrin ve mantığın birleşimiyle alternatif bilimi anlatır. Günümüzde Ether’in Oğulları Geleneğinin doğmasına sebep olan eserdir.
12: The Schism War.
13: Kısaca, 900’lü yılların sonunda sihrin dünyayı terk ettiğini fark eden Tremere, gücünü kaybetme korkusuyla ölümsüzlüğün peşine düşer. Yıllar süren çabalarından sonra ele geçirdiği vampirlerden vampirliğin sırlarını öğrenir. Bir Antediluvian (İlk vampir Caine’in torunlarıdır. Hikayeleri Büyük tufan öncesine dayanır, yaşları bilinmez.) olan Saulot’u uykusunda diablerie (bir vampirin başka bir vampirin kanını tüketerek onun güçlerine ve yeteneklerine sahip olması) ederek dönüşümünü tamamlar.
14: Massasa; eski Mezopotamya kültürlerinde kan içen iblisler için kullanılan bir terim. Hermetikler tarafından vampirleri için kullanılır.
15: Craftmasons: Hermes içinden çıktığı söylenen asi sihirbaz grubu.
16: Sırasıyla; apprentice, disciple, adept, master.
17: Hedge Magic (bkz. Karanlık Çağların Sihirbazı)
18: Magus Rex: Sihirbazlar Kralı.
19: Teknik.
20: Sihrin formları.

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



avatar

İlker BOZDEMİR

Karadeniz'de doğdu, İç Anadolu'da büyüdü, Marmara'da yaşıyor. Mesleğinin ördüğü boğucu duvarlar arasında bulduğu çatlaklardan kaçıp ya tabiata sığınıp kamp yaparak ya da zarları yanındaysa GM'lik yaparak nefes almaya çalışıyor. Hayatın bir gerçeği ne yazık ki her şeyin sonunda kürkçü dükkanına geri dönüyor. Fakat bir sonraki kaçış için çatlaklar aramaya devam ediyor.

1 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Son Yazılarımız

44. Sayı Spotify’da

44. Sayı Spotify'da