Makale

SÜPER KAHRAMAN NEDİR? BİR GİRİŞ YAZISI

Kayıp Dünya’nın editörü, Altuğ Gürkaynak beni arayıp da “Kayıp Dünya’da yazmak ister misin?” deyince önce büyük bir sevinç yaşadım, fakat hemen arkasından da üstüme büyük bir üzüntü çöktü. Sevinme sebebim basit, Kayıp Dünya’da yazmam istenmişti. Fakat üzüntümün sebebi de buydu, çizgi roman konusunda bir yazı dizisi istenmişti ve ben buraya nereden girmem gerektiğini çözemiyordum.. Altuğ bu konuda da bana yardımcı oldu ve bana yazmam için bazı konular önerdi. Ne yazık ki istediği konuların hiç biri de beni çekmemişti.

Abicim ben istersen sana Süpermen’i Batman’i yazayım, kim kimi döver, ne dersin, eki eki..” şeklinde cevap verince, Altuğ beni aradığına pişman olduğunu anladığım bir sesle;

“Tamam o dediklerini yaz, ama düzgün bir dille ve de düzgün inceleyerek yaz” dedi ve evde irice bir odunu olduğunu da ekleyince,  işin ciddiyetini anladım ve “Süper Kahraman” konusunda yazmaya, hatta bunu bir de yazı dizisine çevirmeye karar verdim.

"Süper Hero" isminin patenti DC ve Marvel'dadır

İlk önce Süper Kahraman nedir, kimdir, ondan başlayalım isterseniz.

Süper Kahramanın sözlük tanımı şu şekildedir; Süper kahraman, normal insanların yapamadığı şeyleri yapma güçlerine sahip olan ve bu güçlerini toplumun iyiliği için kullanan bir kişiye verilen genel isimdir. Süper Kahraman’ın İngilizce karşılığı “Super Hero” dur ve bu kelimenin telif hakkı Amerika’nın en büyük iki çizgi roman (kısaca ÇR) firması olan Marvel ve DC tarafından ortaklaşa alınmıştır. Bu yüzden diğer Amerikan çizgi romanlarındaki kahramanlar asla “Super Hero” olarak adlandırılmazlar, onun yerine “Ultra”, “Meta-Human” gibi değişik tabirler kullanırlar.

İlk süper kahramanlar tek tip olarak 20li ve 30lu yaşlardaki  genç beyaz erkeklerden oluşurken, 40lı yıllarda süper kahramanların arasına önce beyaz kadınlar katıldılar, 60lı yıllarda ise değişik ırklardan (zenci, Asyalı vs.) süper kahramanlar piyasaya çıkmaya başladı. Fakat 90lı yıllardaki suni ÇR patlamasında eşcinsel kahramanlar, özürlü kahramanlar, değişik dinlere mensup kahramanlar, işsiz güçsüz olup sokaklarda serserilerle beraber yaşayan süper kahramanlar ortaya çıktı.  Yine de hala bu genç beyaz erkekler, süper kahraman popülasyonunun çoğunluğunu oluşturmaktadır.

İlk çizgi romanlarda karakterlerin hepsi beyaz, ezici çoğunluğu ise erkekti

İlk süper kahramanlar 1931’de Shade (Türkçesi Gölge, bizde hiç yayınlanmadı ama 1994’te Alec Baldwin’in başrol oynadığı, gayet başarısız bir filmi televizyonlarda gösterilmişti) ve de 1936 çıkışlı Phantom (hepimizin bildiği Kızılmaske) kabul edilse de , en bilinen ve artık bir stereotip, bir ikon haline gelen süper kahraman, şüphesiz ki 1938 çıkışlı Superman’dir. 40-41 yıllarında ilk kadın süper kahramanlar piyasaya çıksa da, yine en fazla bilinen süper kadın kahraman Wonder Woman’dır. Superman de, Wonder Woman da DC firması karakterlerindendir. Diğer en meşhur DC süper kahramanı Batman’dir , ve Superman – Wonder Woman – Batman üçlüsü, DC evreninde “Büyük üçlü” olarak tanınırlar.

Hazır Batman’den bahsetmişken ilginç bir anekdot aktarmak isterim. Batman ilk piyasaya çıktığında “süper kahraman” olup olmadığı konusunda spekülasyonlar çıkmıştı. Hatırlayalım, tanım olarak süper kahramanlar, normal insanlarda olmayan güçlere sahip olan karakterlerdi. Fakat Batman’in hiçbir süper gücü yoktu. Bu yüzden aslında bir “süper kahraman” değildi. 40lı yıllarda, yani etiketlerin ve tanımların çok önemli olduğu bir zamanda, Batman’ın süper Kahraman olup olmadığı büyük bir sorundu. O yüzden Batman ve onun gibi süper gücü olmayan kahramanlar bir süre “Gizemli adamlar” (Mystery men) olarak (Batman’in dedektifliğinin buradan da geldiği söylenir) daha sonra da “Kostümlü Suç avcıları” ya da “pelerinli savaşçı” (costumed crime hunters ya da caped crusaders) olarak anıldılar. Zamanla etiketler önemsizleşince ve silinmeye başlayınca, hepsi genel olarak süper kahramanlar adı altında toplandılar.

Peki nedir bu süper kahramanların çekiciliği ve niye Avrupa’da korku, gizem ve bilim kurgu ile ilgili çizgi romanlar modayken; Japonya’da okul hayatı, savaş, kahramanlık hikayeleri popülerken;  Amerika’da donlarını elbiselerinin dışına giyen pelerinli süper kahramanlar türemişti?

DC’nin büyük üçlüsü : Superman, Wonder Woman ve Batman

Bunun nedenini anlamak için, o tarihlere bir yolculuk yapıp, ortamı kısaca incelememiz gerekiyor.

1929 -1940 yılları arası, 20. yüzyılın gördüğü en kötü yıllardı. Bu zaman dilimine genel olarak “Büyük depresyon” denir. Ekonominin çöktüğü, işsizliğin tavan yaptığı bu yıllarda, bu global çöküşten en fazla etkilenen ülke Amerika olmuştu. O zamanki başkan Hoover’ın politik kariyerini söndüren ve yerine geçen başkan Roosevelt’i de sürekli yeni revizyonlar yapmaya zorlayan bu çöküşte, insanların artık kilise dışında bir şeylere inanmaları, yeni bir ışığa, yeni bir umuda tutunmaları gerekiyordu. İlk süper kahramanlar işte o zaman ortaya çıktılar. Gerçek hayatta sürekli yenilgiye uğrayan Amerikalılar, en azından hayal dünyalarında başarılar elde etmeye başlamışlardı.

1930’lu yılların sonunda, Amerika depresyondan yeni yeni çıkmaya başladığında, Superman doğdu. Kendisi iki göçmen Yahudi tarafından yaratılmıştı ve onlar için bir ideali temsil ediyordu. Superman uzaydan gelmişti (yani kendileri gibi göçmendi) fakat Amerikalılar tarafından kabul edilmişti. İyi bir işi, sevgilisi vardı ve halk onu benimsemişti. O zamanlar Yahudi- Hıristiyan ayırımı olduğu için ve Yahudiler ezildiklerinden, Superman’in yaratıcıları, kendileri nasıl toplum tarafından görülmek istiyorlarsa, Superman’i de o şekilde yaratmışlardı.

Superman’ın ilk düşmanları dolandırıcılar, yankesiciler, banka hırsızları, yani o zamanın süper kötü olarak kabul edilen halk düşmanlarıydı. Superman böylece ilk başlarda hem fakiri hem de zengini koruyan ideal bir Amerikalıyı, aradan zaman geçtikten sonra da ideal Amerika’yı temsil etmeye başladı ve bir ikon oldu.

Büyük Depresyon zamanı Amerikan halkı hem maddi yönden hem de moralman çökmüştü

Ondan bir yıl sonra ortaya çıkan Batman ise hiçbir süper gücü olmadığı halde, Superman’in düşmanlarıyla dövüşüyor ve başarılı oluyordu. Mesaj çok basitti, “Kötülerle savaşmanız için süper olmanız gerekmez. Her Amerikalı bunu yapabilir

1941 yılında 2.Dünya savaşının çıkmasıyla, süper-kötüler hırsızlardan Nazilere çevrildi ve Amerikanlık propagandası yapan Süper Kahramanlar (en meşhuru Kaptan Amerika) ortaya çıktı. 2. Dünya savaşı esnasında Süper Kahramanlar çok popüler oldular ve bu popülerlik 1950’li yıllara kadar sürdü. 50’li yıllarda zevklerin değişmesiyle süper kahraman çizgi romanlarında bir azalma olduysa da, nerdeyse 10-15 senedir süregelen süper kahraman geleneği ortadan kalkmadı. Yeni yazarlar, yeni çizerler ve sürekli değişen teknoloji en üst noktalara kadar kullanıldı ve süper kahramanlar yok olmaktan kurutulup, günümüze kadar gelmeyi başardılar. Bununla da yetinmediler ve Amerikan çizgi romanlarıyla sınırlı kalmayıp,  Avrupa ve Manga piyasasına da sızmayı başardılar.

Daha ilk sayıda Kaptan Amerika Hitlerle savaşıyordu

En meşhur Avrupa çizgi romanlarından Red Kit ve Asterix aslında birer süper kahraman değil midirler? Gölgesinden hızlı silah çeken birini tanıdınız mı? Ya da bir yumrukla 4 tane iri yarı Romalıyı yıkabilen birine? En popüler kız mangalarından biri olan Sailor Moon ya da eskiden çok izlediğimiz Songokhu (Dragon Ball) aslında birer süper kahraman değil midir?

Ülkemizden örnek verecek olursak, bir ara Türkiye’de büyük usta Bülent Arabacıoğlu’nun yazıp çizdiği ve süper kahramanları “ti”ye alan En Kahraman Rıdvan da aslında kendi çapında bir süper kahramandı. Şu anda Amerika’da Image dergisine çizen Yıldıray Çınar ve Mahmud Asrar, çömezlik zamanlarında çıkardıkları Çapa Çizgiroman adlı dergide, hep Amerikan-vari çizimler ve Amerikan kahramanlarından esinlenildiği belli olan süper kahramanlar kullanmışlardır.

Kısacası süper kahramanlar, artık büyük bir kitle tarafından kabul görmüş bir ekoldürler ve kolay kolay ortadan kaybolacakları da yoktur.

Peki bir yazar-çizer ekibi, bir süper kahramanı nasıl yaratır? Ortak özellikleri nelerdir? Sivil hayatları var mıdır?

Bu ve bunun gibi soruların cevaplarını, ileriki yazılarımda göreceksiniz.

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



Konular
avatar

Tunç PEKMEN

74 yılında İzmirde , Akrep burcunu son dakikada yakalayarak doğdum. Okuma ve yazmayı çizgi roman okuyarak söktüm, o günden beri çizgi roman okumaya , toplamaya, koleksiyon yapmaya ve de çizgi roman senaryoları yazmaya devam ediyorum. Bunun dışında bilim kurgu denemelerim de var. Evliyim ve iki kedim var. Hep beraber bir şekilde yaşamayı sürdürüyoruz.

6 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Selçuk Demirci için bir yanıt yazın İptal

  • Süper kahramanların toplumsal ihtiyaçlara göre ve bu kadar mesaj yüklü yaratıldıklarını farketmemiştim. Bakış açısı için teşekkürler:) Keyifli bir yazıydı.

  • süper kahramanlar uzun bir zamandır bütün dünyada kabul görmeye aslında emboze adilmeye başlandı.Şu da gerçekki herzaman güçlü bir devletin çok daha güçlü bir süper kahramanları oluyor.Ülkemizde de kendine özgü süper kahramanlar çoğalır.Umarım ülkemizde de süper kahramanlar sadece hayal ürünü olarak değil bu umutsuz zamanlarımızda bizede ilham kaynağı olurlar.

  • Süper kahraman evrenim var diyodum artık güçlü kimseler evreni oldu. Elinize ve kaleminize sağlık.

Son Yazılarımız

44. Sayı Spotify’da

44. Sayı Spotify'da