Bilimkurgu Bilimkurgu Makale Makale

ZAMANDA YOLCULUK VE PARADOKSLAR

Bilim kurgu yazan neredeyse her yazar günün birinde zaman yolculuğu temasına ucundan kıyısından da olsa bulaşır. Hatta birçok fantastik kurgu yazarı bile bu temanın çekiciliğinden kaçamamıştır. Konu başta cazip gelse de, zaman yolculuğunu hakkıyla işlemek bataklık kumunda yürümeye benzer, nereye bastığını bilmeyen yazar dibe batmaya mahkûmdur. Peki, nedir bu temayı bu kadar büyük bir zorluk haline getiren? Zaman yolculuğu paradoksları! Henüz zaman yolculuğunu başaramadığımız için bu sorundan kalıcı olarak kurtulamasak da, bu yazıda zaman yolculuğu hakkındaki paradokslar üzerinde duracağız. Zaman yolculuğu mümkün müdür sorusu ise bu yazının konusunun dışında kalıyor.

Öyleyse paradoks nedir? Paradoks kelimesiyle lise çağlarında karşılaştığınızı tahmin ediyorum. Gençler biraz da düşünmeyi öğrensin diye haftada bir yapılan şu felsefe derslerinde… Xenon’nun kaplumbağa paradoksu veya Giritli Epimenides’in “Bütün Giritliler yalancıdır.” sözü yeterli çağrışımı yapacaktır sanıyorum. Eski Yunanca’da para “karşıt, karşı”, daxos ise “fikir, düşünce” anlamına geliyormuş. Paradoks kelimesinin TDK’daki tanımı ise “Düşünceler arasında tartışmaya açık, kesin bir yargı içermeyen karşıtlık.” Bu tanıma uygun olarak paradokslarda aynı anda iki şeyin birden doğru olduğunu görürüz, karşıtlığı yaratan nokta da budur.

Aslında bu yazıyı yazma fikri Doktor Who’nun paradoks içeren bölümleri hakkında bir yazı okumamla başladı. 47 yıldır zaman yolculuğundan bahseden bir dizinin paradoks içermeyen bir tane bile bölümü olmaması mümkün değildi tabii. Araştırmayı derinleştirince paradoksların da çeşitleri olduğunu gördüm. Paradoks isimlerinin Türkçe’sini bulamadım, çevirilerini ben yaptım diyebilirim, o yüzden terimlerin Türkçe karşılığı varsa beni bilgilendirirseniz sevinirim.

Bu yazıyı mümkün olduğunca az spoiler vererek yazmak istesem de bazı kitaplar ve dizilerdeki örnekler anlatmak istediklerimi iyi karşıladığı için onları kullanacağım. Bu nedenle hazırlıklı olmanızı tavsiye ediyorum.

Bootstrap paradox: Bootstrap isim olarak konç, yani çizmenin arkasına dikilen deri parçası, fiil olarak da kendi çabalarıyla bir yere gelmek anlamında kullanılıyor. Bu terimdeki “imkansızı başarmak” anlamı da Baron Munchausen’in, bir hikayesinde kendisini bataklıktan kendi konçlarından çekerek kurtardığını anlatmasına dayanıyor. Kim kendi kendini çizmesinden tutup kaldırabilir ki?

Daha modern bir açıklama gerekirse, bilgisayarı “boot etmek” deyimini duymuşsunuzdur. Boot bilgisayarın işletim sisteminin yüklenmesini sağlayan bir küçük programcıktır aslında. Fakat buradan şöyle bir soru doğuyor: İşletim sistemini bu program yüklüyorsa, öyleyse boot programını ne yüklüyor?

Sonik Tornavida

Paradoksun en meşhur örneklerinden birini verelim: Bir bilim adamının karşısına kendi gelecekteki hali çıkar, ona gelecekte zaman makinesini bulduğunu söyler, nasıl yapılacağını anlatır, şemaları bırakır ve gider. Bunun üzerine bilim adamı makineyi yapmaya başlar, bittiğinde geçmişe gidip kendi geçmişteki haline zaman makinesinin şemasını teslim eder. Döngü bu şekilde sürüp gider, fakat sorun şudur: Zaman makinesini ilk kim bulmuştur?

Bu durum, işin içine bir nesne girdiğinde daha ilginç hale gelir. Doctor Who’nun The Big Bang bölümünde bu paradoksa güzel bir örnek bulabiliriz. Bu bölümde Doktor sadece sonik tornavidası ile açılabilen Pandorica adlı bir kutuya hapsedilir. Doktor gelecekten gelerek Rory’e sonik tornavidasını verir ve ondan Pandorica’yı açıp kendisini kurtarmasını, yerine de Amy’yi, Amy’nin cebine de tornavidasını koymasını ister. Doktor geleceğe gider ve çocuk-Amy’yi Pandorica’nın sergilendiği müzeye gelmesi için ikna eder, çocuk-Amy’nin Pandorica’ya dokunması ile kutu açılır. Doktor, Amy’nin cebinden tornavidayı alır ve geçmişe gidip onu Rory’e verir. Bu durumda, tornavida ilk nereden gelmiştir?

Hepimizin çok sevdiği Back to The Future filmindeki Johnny B. Goode parçası da bir Bootstrap paradoksu sayılabilir. Marty’nin zamanında şarkı çoktan yazılmış ve meşhur olmuştur, Marty şarkıyı bu yüzden bilmektedir. Fakat Marty şarkıyı baloda çaldığında şarkı henüz yazılmamıştır ve Chuck Berry şarkıyı müzik grubunun üyesi olan kuzeni ona dinletince öğrenir. Bu durumda şarkıyı ilk kimin yazdığı anlaşılamamaktadır.

Grandfather paradox: Büyükbaba ya da kısaca Dede paradoksu diyebiliriz. Aslında bu paradoks zaman yolculuğu dendiğinde ilk akla gelendir. Eğer geçmişe gidip kendi dedemi öldürürsem benim de var olmamam gerekir, fakat ben hiç doğmazsam asla zaman makinesine binip dedemi öldüremem. Bu durumda dedem ölmeyeceği için benim de doğmuş olmam gerek. Şu durumda dedem de ben de hem ölü hem de diri oluyoruz.

Yine Back to the Future‘dan örnek vereceğim; Marty 1955 yılında babasını araba kazasından kurtarınca anne ve babasının karşılaşmasını engellemiş olur. Bu nedenle kendi varlığı tehlikeye girer. Bunu önlemek için anne ve babasının okul balosunda öpüşmesini sağlaması gerekmektedir. O önemli an yaklaştıkça Marty’nin kardeşlerinin fotoğraftan birer birer kayboluşunu ve Marty’nin varlığını koruma çabalarını izleriz.

Bu paradoks için önerilen iki çözüm yolu var: Alternatif evren teorisi ve İç-tutarlılık prensibi. Alternatif evren teorisine göre, geçmişe gittiğinizde vardığınız nokta sizin evreninizin geçmişteki hali değil, alternatif bir evrendir. Böyle bir durumda kendi dedenizi öldürseniz bile sizin gerçekliğiniz değişmeyecektir. Bence bu çözüm başka soruları beraberinde getirmektedir. Mesela, alternatif gerçeklikte sizden bir tane daha olmadığı ne malum? Yolculuk ettiğiniz alternatif evrenin gerçekliğine müdahale etmiş olmayacak mısınız?

İkinci çözüm önerisi ise evrenin bu olaya izin vermeyeceği yönündedir, yani geçmişe gitseniz bile olayları değiştirmeniz mümkün değildir. Diyelim ki elinizde silahla dedenizin karşısına çıktınız; ya silah patlamayacak, ya siz ıskalayacaksınız, ya biri sizi durduracak, ya da dedenizi vursanız bile bir şekilde ölümden dönecek demektir. Rus fizikçi Ivan Novikov bu çözümü destekleyen prensibini 80’lerin ortasında önermiştir. Novikov’un self-consistency (iç-tutarlılık) prensibine göre geçmişteki bir olayı değiştirecek, paradoks yaratabilecek herhangi bir olayın gerçekleşme olasılığı sıfıra eşittir.

Her ne kadar biraz farklı ve tersine bir örnek olsa da; Lost‘un Flashes Before Your Eyes adlı bölümünde (Desmond Hume’un geçmişe zaman yolculuğu yaptığı bölüm) Eloise Hawking kırmızı ayakkabılı adamın öleceğini bildiği halde bu durumu durdurmamıştır. Desmond sorduğunda, onun ölmesine şimdi izin vermese bile başka bir şekilde mutlaka öleceğini belirtmiştir. Desmond da gördüğü flashforwardlar sayesinde Charlie’yi birçok kez ölümden kurtarmış fakat sonunda “No matter what i try to do… you are gonna die Charlie” (Ne kadar çabalasam da sonunda öleceksin Charlie) diyerek ölmesine izin vermiştir.

Doctor Who‘nun birçok bölümünde diğer tip paradokslarla karşılaşsak da, Dede paradoksuna şiddetle karşı çıktığı bir bölümü vardır. Last of the Time Lords bölümünde The Master’ın Tardis’i paradoks makinesine dönüştürmesi ile zamanın sonundan son insanlar şimdiki zamana gelmiş, kendi atalarını öldürüp dünyayı ele geçirmişlerdir. Doktor kontrolü ele aldığında ise evren, paradoksun yarattığı hasarları giderebilmek için her şeyi paradoks öncesi durumuna döndürmüştür.

Predestination paradox: Nedensellik döngüsü, veya Kader paradoksu diye adlandırabiliriz. Bu paradoksta kahraman, geleceği “kurtarmak” için geçmişe gitmesi gereken bir döngüye girer; geleceğin kendi bildiği şekilde gerçekleşmesi için kendi bildiği geçmişi yaratmak zorundadır. Fakat bu durum özgür irade ile çelişir, çünkü kişinin gelecekteki varlığı geçmişteki varlığını sağlayabilmesine bağlıdır. Kader paradoksunda neden ve sonuç bir döngü içindedir ve hangi olayın neden, hangi olayın sonuç olduğunu anlamak mümkün değildir.

Mesela trafik ışıklarından geçerken dalgınlıkla yola atladınız, tam bu sırada birisi sizi paltonuzdan tutup kaldırıma geri çekti ve bu sayede ölümden döndünüz. Sizi kurtaran kişiyi göremediniz. Seneler sonra evinizin bodrumundaki gizli bir geçitte geçmişe açılan bir kapı buldunuz ve tam da olayın geçtiği zamana geri döndünüz, kendinizi gördüğünüzde aslında arkanızda sizi kurtaracak şimdiki kendinizden başka kimsenin olmadığını fark ettiniz ve müdahale etmezseniz öleceğinizi gördünüz. Geçmişteki kendinizi paltosundan çekerek arabanın altında ölmekten kurtardınız ve geçmişteki gizli kahraman aslında siz oldunuz.

Ülkemizde de yayımlanmış olan Alacakaranlık Kuşağı dizisinin Cradle of Darkness bölümünde Hitler’i henüz bebekken öldürerek durdurmak isteyen bir zaman yolcusu 1889 yılına gider. Bu yolcu görevini başarır fakat Hitler’in annesi başka bir bebeği Hitler’in yerine koyarak kendi çocuğuymuş gibi büyütür ve bu çocuk ileride Hitler olur. Zaman yolcusu aslında bunu gerçekleştirmek için geçmişe yolculuk yapmıştır.

Harry Potter

Yazımızın başında fantastik kurgu yazarlarının da bu konuya bulaştığını söylemiştik, bir örnek de Harry Potter ve Azkaban Tutsağı‘ndan geliyor. Bir göl kenarında etrafı Ruhemicilerle sarılıyken gölün karşı kıyısındaki birinin büyüsüyle ölümden dönen Harry, o sırada kendini kurtaran büyücüyü 12 yıl önce ölen babasına benzetir. Geçmişe gittiğinde son ana kadar babasının ortaya çıkmasını bekleyen Harry, zaman yolculuğundan önceki hali karşı kıyıda ölmek üzereyken sonunda kimsenin gelmeyeceğini ve daha önce gölün karşısında aslında kendini gördüğünü anlar, yaşına göre ileri seviyedeki büyüyü yapıp kendini kurtarır. Bunu nasıl başardığı sorulduğunda ise “yapabileceğimi biliyordum, çünkü zaten yapmıştım,” der.

Bilim kurgu yazarı Robert Heinlein burada bahsettiğim Bootstrap ve Kader paradokslarını kullanarak yazdığı “All You Zombies” ve “By His Bootstraps” hikâyeleri ile bence zaman yolculuğu fikriyle yazılabilecek en başarılı hikâyelerden ikisini ortaya çıkarmıştır. Bu hikâyelere ek olarak zaman yolculuğu ile ilgili kitaplar okumak isterseniz aşağıya birkaç öneri yazdım. Bazıları burada bahsettiğimiz paradoksları içerirken diğerleri bunlardan bağımsız bir şekilde derdini anlatıyor.

Zaman Makinesi – H.G. Wells

Zamanda yolculuk ve zaman makinesi fikrinin kitlelere ulaşmasını sağlayan, bilim kurgu dendiğinde ilk akla gelen romanlardan biri

Mezbaha No:5 – Kurt Vonnegut

Kendi hayat çizgisi üzerinde kontrolü dışında yolculuk yapan Billy Pilgrim’in hikayesi

Gece Yarısını Dört Geçe (Umacılar) – Stephen King

Korkunun kralı zaman yolculuğuna farklı bir yaklaşım getirmiş.

İşte O Adam – Michael Moorcock

İsa ile tanışmak için zamanda yolculuk yapan bir adamın hikayesi

Anubis Kapıları – Tim Powers

Philip K. Dick ve Science Fiction Chronicle ödüllü benzersiz bir zaman yolculuğu romanı

Zaman Yolcusunun Karısı – Audrey Niffenegger

İstemsizce zamanda yolculuk yapan Henry ve eşi Clare’in aşk hikayesi

Doomsday Book – Connie Willis

Geçmişi daha iyi anlayabilmek için tarihçilerin geçmişe yolculuk yapabileceğini düşünün! Hugo ve Nebula ödüllünü almayı başaran kitaplardan biri daha…

The End of Eternity – Isaac Asimov

Asimov’un Vakıf serilerinin öncüsü sayılabilecek, paradokslara farklı yaklaşan bir kitap

The Accidental Time Machine – Joe Haldeman

Yanlışlıkla sadece geleceğe yolculuk edebilen bir zaman makinesi icat eden bir adamın maceraları

The Door into Summer – Robert Heinlein

Yine Heinlein ve yine zaman yolculuğu, nişanlısından ve ortağından kazık yemiş bir adamın geçmişe gidişi anlatılıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



avatar

Müge İNCE

1983 yılında Adapazarı’nda doğdu. Liseyi İzmir’de okudu, üniversiteyi İstanbul’da. Spekülatif kurguya olan aşkı Alice Harikalar Diyarında ve Jules Verne ile başlayıp Yüzüklerin Efendisi ile devam etti. Şiir ve makale yazmayı çok sever. Diğer gizli kimlikleri; anne, pazar araştırmacı, bira ve viski aşığı.

34 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Cüneyt Tüzel için bir yanıt yazın İptal

  • Ellerine Sağlık Güzel bir yazı olmuş, H.G. Wells romanında bu konuya çok güzel değiniyor aslında, Zaman makinesini bulma nedeni sevgilisinin ölümüyken, zaman makinesini bulup geri döndüğünde hiç bir zaman kurtaramıyor, aslında zaman buradaki paradoxu önlemek için her seferinde kendini düzeltiyor. Çünkü kız kurtulursa zaman makinesi hiç var olmayacak. Doctor Who hayranı biri hemen hemen her bölümde (90 öncesi bölümlerde dahil) seninde dediğin gibi paradox ister istemez işleniyor aslında…

    • Teşekkür ederim 🙂 Bahsettiklerim arasında benim en çok aklıma yatan bu kendi kendini düzeltme olayı oldu. Sanırım bizim zaman algımıza n uygun açıklama bu.

  • Kayıp dünya’da bilimkurgu makale okumayalı çok olmuş. Müge hanım elinize sağlık!! Bol bol düşündüren ve aklımı acıktıran bir yazı okudum sayenizde..

    galiba Doktor who seyretmeye başlmam lazım 😀

  • Mugecim cok guzel bir yazi! tam da anlattigin nedenlerden dolayi zamanda yolculuk hic mumkun olmayacak sanki, hep en ilginc bilimkurgu konusu olarak kalacak…

    • Teşekkürler! Mümkün olmadığı ispatlansa bile edebiyatta o ilgi çekici yerini koruyacağını düşünüyorum çünkü yaratıcı bir yazar için çok güzel bir oyun alanı yaratıyor.

  • Tebrikler Müge Hn.

    Gayet güzel ve geniş kapsamlı bir yazı olmuş.

    Bu konularda beyin cimnastiği yapmak bile faydalı oluyor. Hem bugün imkansız gözükse bile, gelecekte bunun gerçekleşmeyeceğini kesin olarak söyleyemeyiz. Ya da geçmişte tabii…

    “Adsız İnsanlık” isimli romanımda bu konu da işleniyor.

    Elinize sağlık…

  • Çok güzel bir yazı olmuş. Fakat bizim kültürümüzden de bir örnek verile bilirdi. Mesela tasavvufta konu edilen bast-ı zaman meselesi var. Bu da hikayelerde konu edilmiştir. Hızır AS.’nin maceralarında da benzer konular var. Türk Fantazyasında yeni bir konu olsa da Zaman içinde daha çok kullanılacağını bekliyorum.

  • Çok hoş ve insanı düşünmeye zorlayan bir yazı olmuş. Evren’i anlamaya çalıştıkça artan gizemleri ve sanki onu çözmemizi engelleyici bir tavır takınması hep kafamı meşgul etmiştir. Bu engellerden en cazibeli olanlar ise tabiki zaman paradoksları. Güneş’in ışınları sekiz dakikada Dünya’ya ulaşıyor ve sevgili Einstein’a göre sekiz dakikadan önce oraya ulaşmamız söz konusu değil. Fikrini de doksan yıldır çürüten bir hiper zekalı bilim insanı çıkamadı ve bu beni delirtiyor=)) Ben geçmişteki halime gidip onu bir güzel dövmek isterken Evren neden bu kadar mantıklı davranıyor olabilir acaba?

  • Müge Hanım,yazınız(bir Whovian olarak)Türkçe dersindeki paradoks konulu sunumuma inanılmaz bir kaynak oldu.Bilgiler ve örnekler için teşekkürler.

  • Çok güzel bir konuya değinmişsiniz Müge hanımefendi. Paradoksların akla yatkın mantığıyla zamanda yolculuk hiç bir zaman mümkün olmayacak. Olursa sadece ışık hızına yakın hıza ulaşıldığında kısmen geleceğe gitme şansı doğacak. O da zaman algısının değişmesinden kaynaklanan bir durum. Yani yine geleceğe gidip kendimizin 30 yıl sonrasını görme gibi bir mantık olmayacak. Çünkü zaten ışık hızına yakın hızda giden biz olacağız.

  • şimdi Zaman mekan ve paradox’u hepsini bir çerçeve içerisinde alalım.
    geçmişte bir olayınıza gittiniz.ve değiştirmek istediğiniz bir durum var.
    yada kendı durumunuzla ılgılı degıstırmek ıstedıgınız bır durum var.
    1. kısım kişinin düşmesini önlerdiniz (01.05.1980 ) yılında ve gunumuz yılına donduqunuzde yani (01.05.2013 ) o kişi o değişimden bu yana yaşadığı hayatı değişecek ve herşeyi hatırlayacaktır.
    2. Kendinize ait bir durumu değiştirmek isterseniz eğer. (11.11.1985 )
    O yıldan gunumuze dondugunuz de ise (11.11.2013) tamamıyla geçen sureyı hatırlamayacaksınız.
    Bunun nedenı ıse mudahale ettgınız kısının sızınle bırlıkte zaman yolculugu yapmaması ve olayları ve zaman akısından etkılenmeden suankı zaman dılımıne kadar değişimi hatırlayacak.
    Kendi hayatınızla ılgılı degısım yaptıgınızda ise suan kı zaman dılımıne donduqunuzde gecen ylları hatırlamayacaksınız bunun nedenıde aslında sızın zaman yolculugu yapmanız qecmıstekı yılınızdakı kendı hayatınıza mudahele ettıgınız ıcın o yılda kalıp qunumuze kadar beklemenız ve olayları bızzat yaşamanız gerekır ki bu da zaman ıcerısınde zaman kırılması dedıgımız Aslında PARADOX da dıyebılırız ıkıncı bır zaman oluşumunu tetıkleme olasılıgı mumkun olup qunumuze qeldıqınzde kı sımdıkı zaman kavramı tamamıyla degısmıs olacaktır. ve sız yıne bunu hatırlamayacaksınız. bu durum cok karısık.bunun hakkında yoruma ve olasıklara degınmeden ve zaman makınesı ıcat edılse bıle kullanması cok tehlıkelı olabılecegını zaten dusunduqunuzde olmaması daha ıyı dıyebılırsınız.

  • güzel yazı için teşekkürler.

    ben zaman yolculuklarında alternatif evren yaklaşımını, paradoksu çözme konusunda en akla yatkın teori olarak görüyorum. özellikle geleceğe yolculuk içeren kurgularda atlanan bir nokta var. geleceğe seyahat ettiğim anda ulaştığım gelecek, beni içermeyen bir gelecektir. dolayısıyla insanın kendi geleceğine gidip kendisiyle karşılaşması mümkün değildir.

    bu konuda hatırladığım bir de örnek var. darkwing duck adlı çizgi filmin bir bölümünde gasoline, geleceğe yolculuk yapar. ancak gelecekte darkwing duck, gasoline birden bire ortadan kaybolduğu için derbeder olmuş ve kendini kaybetmiştir. geleceğe dönüş serisinin ikinci filmindeki kurgusal hata da bence budur.

  • Zamanda yolculuk beyin jimnastiği açısından hoş, güzel fakat paradokslar bir yana zamanda yolculuğun asla yapılamayacağı daha doğru bir deyişle hiç yapılmadığı basit mantıkla kanıtlanabilir, bu da benim teorim:

    Geçmişte zamanda yolculuk yapılmadı, bunu biliyoruz. “Sonsuz gelecekte” ise zamanda yolculuk yapılsaydı geçmişe gelmiş olacaklardı, dolayısı ile geçmişte de zamanda yolculuk nasıl yapılır biliyor olacaktık. Ama bilmiyoruz, demek ki gelecekte zamanda yolculuk hiç yapılamamış.

    • uğur çatak ;
      gelecekten gelen her kimse gelipte size ben gelecekten geliyorum demz . hatta bunu kimseye söylemz. ve sonsuz gelecek olduğunu nerden biliyorsunuz . belkide zaman bir yerde duracaktır bunun için bi googleden wall street borsacısına bakın.adam bi anda paralar döndürüyor . sonra gelecekten geldim diyor ama nasıl geldiğini söylemiyor . zaten kim söyler ki

  • Bir örnek de Terminator’den verilebilir. John Connor, annesi Sarah Connor’ı öldürmeye giden robotu durdurması için Kyle Reese’i geçmişe gönderir. Kyle ile Sarah birlikte olurlar ve bu ilişkiden John doğar. Yani John, Kyle’ı geçmişe göndermeseydi, kendisi hiç doğmayacaktı. İlginç bir paradoks. Terminator Salvation filmindeyse gördüğümüz kadarıyla John, Kyle’ın kendi babası olacağını biliyor. Bu yüzden başkasını değil, onu geçmişe gönderme kararı vermesi kader gibi kaçınılmaz.

  • büyük baba paradoksu ilgimi çekti . o paradoksa benim şöyle bi teorim var . zamanda yolculuk yapan kişiye tom diyelim . tom geçmişe gider . büyükbabasını öldürür. peki ya gittiği geçmiş gerçekten var olduğu dünyanın geçmişimidir veya başka bir dünyanın geçmişimidir . yani demek istediğim tom başka bir dünyaya gitmiştir . o dünyada ki buyukbabasını öldürür ve doğmaz . ama kendi dünyasında vardır. kendi dünyasına gidemez. büyük babası hem ölü hem diri olamaz bu demek oluyor kı 1/2 yaşama şansı vardır . yani büyük babası hem geçmişte hem glecekte aynanda var oluyor demektir . ki daha böyle bir olay çıkmadı . ama yinede bu en son söylediği benimde olamaz dediğim kuantum fiziği döğrulanabilir ama bu paradpksun aslı böyledir . lütfen cevap yazın . sizce doğru bi olay mı düşünüyorum.

    • Tam olarak yorumlayamıyacağım ama bana şöyle geldi. Senin dediğin olay şöyle gibi. Tom bir zaman makinesı icad etmiş. Zaman makinasında geçmişe giderek büyük babasını öldürür, fakat gitmiş olduğu geçmiş kendisinin var olduğu geçmiş değildir.
      Yani Tom aslında zaman makinası değil Paralel evrende zamanda yolculuk yapan bir makine icad etmiştir. Ve paralel evrendeki geçmişe giderek büyük babasını öldürerek o evrende hiç var olmamıştır. Fakat kendi geldiği evrende kendiside büyük babasıda yaşamını sürdürmektedir. Umarım anlayabilen çıkar biraz karışık oldu sanırım 🙂

    • başka bir dünya dediğin paralel evren oluyor ve paralel evrene zıplama imkansızdır ki zamanda yolculuk yapılabiliciğine inanan biriyim yani geçmiş ve gelecekte sadece kendi dünyasında olabilir eğer dedesini kendi dünyasında öldürürse paradoks oluşur ve o günün başladığı yere gelir böylece de dedesi ölmez umarım anlatabilmişimdir

  • Doctor who son bölümde bootstrap paradox’undan bahsediyordu ve google ‘layın diyordu 🙂
    Araştırmalar sonucu buraya geldim 😀

  • Konu çok güzel ve sadeydi okurken hiç yorulmadım ve üstüne zevk aldım . Herneyse zamanda yolculuk yapan var mıdır bilinmez ama kendi kanaatimce olmuştur bence . Buna örnek o zamanın şartları ile yapılan piramitlerdir . Gerek büyük taş parçalarının o şekilde dizaynı gerek mükemmel hesaplamalar sonucu yılda 2 kez güneş alan oda vb bir kaç özellik .

    Buradan çıkaracağımız sonuç ise yüzyıllar önce piramitlerin şu an ki bilim ile hatta belki daha fazlası ile yapılması, zaman yolculuğu olduğuna yada çok gelişmiş bir ırk(Atlantisliler vb) olduğuna kanıttır.

  • Yorumların hepsini okuyamadım, belki bahseden olmuştur ama yine de söyleyeyim. Terranova ve Continuum dizilerine bir bakın derim. Paradoks, paralel, alternatif ve daha bir çoğuna bir nebze cevap bulabilirsiniz.

  • Çok harika bir yazı olmuş. Ayrıca kafamda bir çok şeyi aydınlattı bu yazı ancak verdiğiniz Doctor Who The Bing Bang bootstrap paradoksu yanlış (bir whovian olarak) düzeltmek istedim. Doktor geçmişe giderek Rory’e sonik tornavidasını verir Rory Pandorica’yı açar yerine Amy’yi koyar Doktor gelceğe döner ve “cebinden çıkardığı” sonik tornavidasını vortex manipulator ile geçmişe giderek Rory’e verir ve Amy’nin cebine koymasını söyler geri döndükten sonra Amy’nin cebinden sonik tornavidasını alır ve yoluna devam eder. Soru böylelikle çözülmüş oluyor

  • “Kayıp Denklemler” kitabı büyüleyici bi kitap okumanızı tavsiye ederim oradada bi kader paradoksu gerçekleşiyor

  • Ellerine Sağlık Güzel bir yazı olmuş, H.G. Wells romanında bu konuya çok güzel değiniyor aslında, Zaman makinesini bulma nedeni sevgilisinin ölümüyken, zaman makinesini bulup geri döndüğünde hiç bir zaman kurtaramıyor, aslında zaman buradaki paradoxu önlemekolmazseferinde kendini düzeltiyor. Çünkü kız kurtulursa zaman makinesi hiç var olmayacak. Doctor Who hayranı biri hemen hemen her bölümde (90 öncesi bölümlerde dahil) seninde dediğin gibi paradox ister istemez işleniyor aslında

    Demiş kenan arkadaşımız en baştaki yorumunda benimde aklıma bu konu ile ilgili fikir geldi eğer bu oylayı yaşarsak vede daha sonra başka bi olay yüzünden makineyi bulsakda bi anda o olaya değilde sevgilimizi kurtarmak için harcasak o zaman paradoxdan çıkmış olmazmıyız

Son Yazılarımız

44. Sayı Spotify’da

44. Sayı Spotify'da