Kadın bilim kurgu yazarlarını tanıtan yazı dizisine Connie Willis ile devam ediyoruz. Willis’i diğer tüm yazarlardan ayıran en önemli şeyin, 11 Hugo ve 7 Nebula ödülü ile bu büyük ödülleri en çok kazanan bilim kurgu yazarı olduğunu söyleyerek başlayabiliriz. Üstelik bir de 2011 yılında SFWA tarafından Grand Master ilan edilmiştir.
1945 yılında Colorado, Amerika’da doğan yazar, University of Northern Colorado’dan İngilizce ve İlkokul Öğretmenliği alanlarında çifte lisans diploması almıştır. Kariyerinin yayımlanan ilk hikâyesi “The Secret of Santa Titicaca”dır. Birkaç hikâyesi yayımlandıktan sonra kızının doğumuyla birlikte öğretmenliği bırakıp, tam zamanlı yazarlığa başlamıştır. İlk romanı bilim kurgu ve fantastiğin karışımı olan Water Witch’tir. Bu romanı Cynthia Felice ile birlikte yazmıştır. İlk solo romanı ise “Lincoln’s Dreams”dir. Bu roman meşhur Amerikalı General Robert E. Lee’nin rüyalarını kendisininmiş gibi gören bir kadınla tanışan Amerikan İç Savaşı tarihçisi bir adamı konu almaktadır. Bu roman ile John W. Campbell Memorial En İyi Bilim Kurgu romanı ödülünü kazanmıştır. Ancak Willis’in tanınmasını 1982’de Hugo ve Nebula ödüllerini kazanan hikâyesi Fire Watch sağlamıştır diyebiliriz. Bu hikâye Willis’in sonrasında Oxford Zaman Yolculukları serisi olarak bilinecek olan roman serisinin başlangıcı olarak kabul edilebilir. Genç bir tarihçi Aziz Paul ile tanışmayı amaçladığı zaman yolculuğunda bir hata sonucu kendini 1940 yılında Alman hava saldırısı Blitz’in ortasında bulur. Aziz Paul ile tanışamaz ama Aziz Paul Kathedrali’ni saldırılardan korumaya çalışan ekip ile tanışır.
İlgili serinin Türkçede basılmış olan ikinci kitabı diyebileceğimiz romanı ise Kıyamet Kitabı’dır. Romanda “yine” yanlışlıklar sonucu kendini amaçladığından farklı bir tarihte bulan tarihçi ana karakterdir, yani Kivrin. Kivrin, 1348’de Avrupa’nın yarısını öldüren Kara Veba salgınının ortasına düşer. Ancak eşanlatımlı olarak Kivrin’in geldiği zaman diliminde de çok ciddi bir grip salgını yaşanmaya başlamıştır. Her iki zaman diliminde olayların birbirine benzer şekilde ilerlemesi ile insan olmanın 1348 yılında bile çok farklı olmadığını görürüz.
Kıyamet Kitabı çokça ölüm yaşanması sebebiyle ne kadar hüzünlüyse, “To Say Nothing of The Dog” da tam tersine o kadar komik bir kitaptır. Kahramanımız Ned, Victorya Dönemine ait bir sanat eserini aramakta ve sürekli olarak 1940 ile 21. Yüzyıl arasında seyahat etmektedir. Söz konusu eser Nazi saldırıları sebebiyle hasar gören Coventry Kathedral’nin restorasyonunda kullanılacaktır. Ancak başka bir zaman yolcusu şimdiki zamana getirmemesi gereken bir şey getirir, bu yüzden Ned bu sorunu çözmesi için seçilir. Bu roman komedi, bilim kurgu ve tarihi kurguyu birleştiriyor ve Willis’in bilim kurguya bakış açısını açıkça gösteriyor.
“Bilim kurgu ile ilgili sevdiğim şeylerden biri de “özgürlük”. Küçükken kolektif bilim kurgu kitaplarını okuduğumda komedi türünün yanında macera, ondan sonra deneysel bir hikâyeyi, sonrasında New Yorker’da yayımlanabilecek bir hüzünlü içgözlem hikâyesini, kılık değiştirmiş bir western ve romantik bir hikâyeyi bulurdum. İşte bu yüzden bilim kurguyu sevdim.”
Connie Willis
2010’da yayımlanan Blackout ve All Clear için iki cilt halinde yayımlanan tek bir roman diyebiliriz. Burada zaman yolculuğu yapan tarihçileri yine iş başında görüyoruz. 1940’ta İkinci Dünya Savaşı’nın ortasına seyahat ediyorlar ancak işler bekledikleri gibi gitmiyor ve uzay-zaman sürekliliğinin bozulmasına neden olabilecek olaylar yaşanıyor.
Willis’in Oxford Zaman Yolculukları romanlarından “To Say Nothing of The Dog” hariç hepsi Hugo ve Nebula ödülüne layık görülmüştür. “To Say Nothing of The Dog” ise sadece Hugo ödüllüdür.
Willis zaman yolculuğu romanlarının dışında da çok farklı konularda eserler ortaya çıkarmıştır. Unchartered Territory (1994) cinsiyeti belirsiz uzaylıların olduğu bir gezegene giden keşif ekibinin maceralarını anlatır, Remake (1996) tamamen dijitalleşmiş bir Hollywood’u göstermektedir ve Hugo, Arthur C. Clark ve Nebula’ya aday olan ve Locus en iyi roman ödülünü alan Passage (2002) ölüme yakın deneyimleri araştıran bir bilim insanını anlatmıştır.
Yazarın en son romanı ise 2016 yılında yayımlanmış olan Crosstalk’tır. Romantik ilişki içindeki partnerlerin duygusal bağını artrmaya yarayan dijital bir teknik geliştirilmiştir. Böylece çiftler birbirlerini daha iyi anlayacak ve daha uyumlu olacaklardır. Ama tüm Willis kitaplarında olduğu gibi işler sarpasarar ve başkahramanımız kendini başka birine bağlanmış bulur. Günümüzde artan teknolojinin teoride iletişimi kolaylaştırmış olmasına rağmen gerçekte hala bu kadar iletişim sıkıntısı çekmeye devam etmemize vurgu yapmaktadır Willis. Elbette, bir de iyi ilişkilerin özünde ne olduğunu da göstermeye çalışmıştır.
Umuyoruz ki, Connie Willis’in diğer eserleri de dilimize kazandırılır.
KAYNAKÇA:
https://www.barnesandnoble.com/blog/sci-fi-fantasy/connie-willis-crosstalk-interview/
https://www.tor.com/2015/06/24/where-to-start-with-the-works-of-connie-willis/
https://www.theguardian.com/books/2011/aug/23/connie-willis-wins-11th-hugo-award
https://www.thebooksmugglers.com/2011/01/book-review-doomsday-book-by-connie-willis.html
http://templetongate.net/conniewillis.htm
https://www.sfgate.com/thingstodo/article/Connie-Willis-Historians-go-back-in-Blackout-3200589.php
http://biography.jrank.org/pages/4839/Willis-Connie.html
http://tansyrr.com/tansywp/a-readers-guide-to-connie-willis/
https://www.kirkusreviews.com/features/travelling-time-connie-willis/
https://tetheredbyletters.com/interview-connie-willis/
http://www.diabolicalplots.com/connie-willis-interview/
http://christophermcevasco.com/2011/05/03/author-interview-connie-willis/
https://www.tor.com/2012/06/07/general-lees-dreams-connie-williss-lincolns-dreams/
Okuduğunuz için teşekkürler
Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.
Çok güzel bir yazı Müge Hn., elinize sağlık.
Connie Willis’i daha önce duymamıştım, fakat yazınızı okuduktan sonra çok ilgimi çekti. İlk fırsatta kitaplarını okumak isterim.