Fantastik Edebiyat Makale Makale

Vinland Saga

Düşmanını içine hapseden, o donuk ve öfke dolu bakışların sahibi, tarihin sayfalarından sıyrılarak gelen, intikam için yaşayan bir Viking’in hikâyesi; Vinland Saga!

Sizlerle bu güne kadar okuduğum en sağlam Viking hikâyesini paylaşmama izin verir misiniz?

Dünya onlar için acımasızdı. Düşmanları ile olan savaşları, kendi içlerindeki iç hesaplaşmalarının ve de liderlik oyunlarının yanında bir hiçti. Bir gün her şeyi olan, en güçlü, lider konumundaki bir Viking bir diğer gün her şeyini kaybedebilir, düşmanının komutasındaki lanetli bir katil haline gelebilirdi.

Onların içinde yaşadıkları bir dünya diğerleri için daha da acımasızdı. Muazzam bir savunması olan, kendini beğenmiş; ama kudretli bir liderin elindeki bir kale bir günde, tek bir Viking sayesinde düşebilir, birkaç saat içerisinde başka birinin kontrolüne geçebilir ve yine birkaç saniye içerisinde Vikingler’in tarafsızlığı bu başka birini de alaşağı edebilirdi.

Ve bazen içlerinden birisi sivrilir, bazen bu sivrilik vura vura köreltilir; ama en kötüsü de bazen intikam duygusu ile bilenirdi.

Onlar içerisinde yaşamak, onlardan birisi olmak, bir Viking olmak Thorfinn için acımasız bir kaderden başka bir şey değildi.

Makoto Yukimura’nın kaleminden çıkan bir sanat eseri olan Vinland Saga işte bu Viking’in, Thorfinn’in yaşam hikâyesini, onun Vikingler içerisindeki hayatta kalma ve intikam dolu mücadelesini konu alıyor. Hatta manga-ka’mız daha serinin başında bizleri şu sözlerle karşılıyor;

Güçlü bir insan değilim.

Atletik ya da yapılı biriside değilim.

Cesaret gösterecek ya da rekabet edecek bir şeyde yok.

Ne şimdi ne de küçükken tek bir kavgada yer almadım.

Hatta öyle korkutucu birini görsem kafamı eğerim, göz temasından kaçınır ve oradan sessizce tüyerim.

İşte ben, bu manganın çizeri böyle biriyim ve buna ben bile şaşıyorum.

Tüm bu sözlerine rağmen tarih kokan bu mangasında her türlü savaşı, kan ve karanlığı, Vikinglerin tüm korkunç doğasını her şeyi ile hissetmek mümkün. İşte bu noktada da okur olarak şaşırma sırası bize geliyor.

Thorfinn demiştik;

Thorfinn

Babası yıllar önce, şu anda emrinde olduğu ve yolunu sorgusuzca izlediği Askeladd tarafından öldürülen Thorfinn’in intikam arzusu o kadar kuvvetlidir ki… O donuk ve öfke dolu bakışları, düşmanını yok edebilecek tüm sinsiliği, adeta bir ölüm makinesi olmasına yol açan kaderi… Thorfinn tüm bu kaderinin içerisinde savrulmuş ve sonuçta bulunduğu konuma gelmiş bir Viking’dir işte! Sadece güçlenmek ve nefret ettiği bu adamdan bir gün intikamını alabilmek için hemen yanı başında bulunmak zorunda; bir gün intikamını alabilmek için sürekli yanında bulunmak ve içindeki öldürme isteğini yine bir gün tatmin edebilmek umuduyla!

AskeladdTekrar tekrar onunla, Askeladd ile dövüşerek yenildiği hikâyesi ve onun korkunç, ürpertici doğası… Açıkçası Askeladd’ın yerinde olsaydım onu yakınımda bulundurmak bile diken üstünde yaşamama neden olurdu. Gerçi muhtemelen o şekilde de oluyordur. Sonuçta sürekli sizden intikam almak isteyen böylesine tehlikeli bir Viking… Asla sırtını dönmemesi gereken bir düşman… Ama Askeladd onun yeteneklerini ve onun yapabileceklerini bilirken onu kendinden uzaklaştırmayı göze alamaz elbette ki.

Thorfinn’in tüm derinliği ile kurgulanmış hikâyesi bir yana Vikinglerin yaşadıkları, tarih sayfasındaki hayatları, yolculukları ve savaşları da mangada çok detaylı, oldukça güzel kurgulanmış bir şekilde işlenmiş.

11. Yüzyılda, Frank Krallığı Topraklarında başlıyoruz hikâyemize ve başladığımız gibide şahane bir savaş sahnesinin ortasına düşüyoruz. Kapılara dayanmış bir ordu ve rüzgârla birlikte uçuşan oklar, acımasızca can veren insanlar… Koçbaşı ile yıkılamayan bir kale kapısı… Nehir yönündeki kapının savunma gücü… Savaşın durulduğu bir anda savaş alanındaki okları toplayan bir kızın ölü bir bedenden çekerek zorlukla çıkarttığı bir okun ucuna takılmış gözün ölüm sonrası bakışlarını halen unutamam.

Elindeki her şeyi kullanarak ayakta kalmak için savaşan, muazzam bir savunma ile direnen kaleyi kuşatan o devasa ordu, tüm kudretine rağmen zor, umutsuz bir durumdadır. İşte böyle bir anda ortaya çıkan, sadece kendi çıkarları için, para uğruna savaşan Vikingler ve onların temsilcisi olan kudretli Askeladd, ondan da önemlisi, bizzat Askeladd tarafından elçilik ile görevlendirilen genç, ürkütücü başrol karakterimiz Thorfinn savaşın tüm gidişatını değiştirecek ve hiç beklenmedik bir şekilde sonuçlanmasına neden olacaktır. İşte hikâyemizde ilk defa bu şekilde ortaya çıkan Thorfinn sadece sadakatsiz varlığı ile yıkımlara neden olan bir karakter… Vikinglerin kudretinde, kararlılığında yaşam bulmuş ürkütücü bir ruh…

Thor'un EviDönemin haritaları, tasarımları ile süslenmiş bir hikâyesi var manganın. Her cildin sonunda ortam tasarımları ve projelerinin detayları daha iyi gösteriliyor okura. Örneğin bir cildin sonunda Thorfinn’in çocukluğunu geçirdiği evin, baba ocağının detaylı tasarımı yapılmış. Hikâyemiz sürekli olarak Thorfinn’in arayışına dair devasa haritalarla süslenmiş. Yolculuk planları çok detaylı şekillerle anlatılmış. Aynı şekilde karakter dizaynları ve tasarımları üzerine resimler de cilt sonlarında karşımıza çıkarak bizi şaşırtabiliyor. Askeladd’ın tasarım resmi gerçekten şahaneydi örneğin.

Vikingler anime ve mangalarda sık sık işlenen bir temadır aslında. Aklıma gelen Viking temalı ilk anime bir çoğumuzun bildiği, bir dönem Türk televizyonlarında da oynayan Vicky the Little Viking serisidir. Bu seride Vicky öyle harikalar yaratmaktadır ki zeka gücü ile yarattığı bu harikalarla tüm bücürlüğüne ve çocuk yaşına rağmen o barbar ve gaddar olarak nitelenen –animede her ne kadar bu yapıları yeterince yansıtılmasa da- Vikingler içerisinde kendisini sık sık kanıtlamaktadır. Babası ve halkı her tehlikeye girdiğinde ilginç fikirleri, icatları ile işaret parmağı ile burnunu bir an kaşıdıktan sonra parmaklarını şıklatarak “buldum” diye haykırması ve planlarını devreye sokması birçok kişinin aklından kolay kolay silinmeyecektir.

Vinland Saga ise Vicky’nin aksine Viking’lere ve onların yaşayışlarına, yaşadıkları döneme oldukça gerçekçi bir bakış açısı ile yaklaşmış, adeta tarihsel bir destan olarak karşımıza çıkmıştır. İşte bu nedenle Vinland Saga kesinlikle tarih konulu yapımları sevenlerin, özellikle Viking’lere ilgi duyanların okuması gereken bir seridir.

M. Ercan ERGÜR

Okuduğunuz için teşekkürler

Fikirlerinizi paylaşmanız bizi çok sevindirir.
Yorum yazarak bizi daha iyi içerikler hazırlamak için destekleyebilirsiniz.

Düşüncelerini Paylaş



avatar

Ercan ERGÜR

1984 yılı doğumlu, yaklaşık 10 yıldır aklına gelen her konuda yazan birisi Ercan... Zamanının büyük kısmını Fantastik ve Bilim Kurgu eserlerden bahsederek, daha da fazlasını onlar hakkında yazarak, çok daha fazlasını kendi hikâye ve öykülerini yazarak geçirmiş birisi... Animeler ve Mangalar üzerine, fantastik ve bilim kurgu öğelerle bezeli diziler hakkında, kurgu bazında ve bazen de gerçekler hakkında her şeyden bahseden, yazan ve paylaşan bir insan... (Gorath)

4 Yorum

Yorum yazmak için tıklayın

Ercan ERGÜR için bir yanıt yazın İptal

  • Her zamanki gibi çok güzel bir yazı hazırlamışsınız. Özellikle manga-ka’nın sözleri beni çok etkiledi. Bu yazıyı okuduktan sonra Vinland Saga’ya başlamak farz oldu. Teşekkürler. 🙂

    • Yazıyı okuduğun için teşekkürler Luj1n. 🙂 Manga-ka hayata çekimser bakan birisi iken çok uç bir manga yazmış. Gerçekten etkileyici birisi… O sözleri okuyarak şaşırmayacak ve etkilenmeyecek birisi var mı bilemiyorum. 😉

Son Yazılarımız

44. Sayı Spotify’da

44. Sayı Spotify'da